Eskiyeni (Mar 2021)

Ürdün Hikâyeciliği ve İlyâs Ferkûh’un ‘Denizi Kim Sürüyor?’ İsimli Hikâyesi

  • İsmail Ekinci

DOI
https://doi.org/10.37697/eskiyeni.836405
Journal volume & issue
no. 43
pp. 337 – 350

Abstract

Read online

Dünya Edebiyatı’nda kısa hikâyenin çok yakın bir dönemde ortaya çıktığı bilinmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısında Amerikalı yazarlar tarafından ortaya konulan bu edebi tür, Rus yazarlar tarafından dünya çapında yayılmaya başlamıştır. Kısa hikâye türünün Arap ülkelerinde ilk örneği, 1917 yılında Muhammed Teymûr tarafından neşredilen Trende (fi’l-Kıtâr) isimli eserdir. Birçok Arap ülkesinde olduğu gibi Ürdün’de de kısa hikâye türünde eserler yazan edebiyatçılar 1940’lı yıllardan itibaren görülmeye başlamıştır. Gazete ve dergi gibi yayın organlarında yayımlanan kısa hikâyeler, Ürdün edebiyatında kısa hikâyenin ilk nüvelerini oluşturmaktadır. Abdurrahman Yâġî, Nebil Haddâd, Hüsnü Ferîz, Îsâ en-Nâûrî, Mahmûd Seyfeddin el-Îrânî, Mahmûd Teymûr, Cemâl Ebû Hemdân, Mu’nis er-Rezzâz, Subhî Şahrûr, Gâlib Helesâ, Fahrî Kı‘vâr, İbrahîm Nasrallah, Meryem Cebir Ferîha ve İbrâhim el-Absî gibi hikâye yazarlarının hikâyelerini, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımladıkları görülmektedir.Ürdünlü bu kısa hikâye yazarlarından birisi de İlyâs Ferkûh’tur. 1948 yılında Amman’da doğan ve 15 Temmuz 2020’de aynı yerde vefat eden Ferkûh, başarılı kısa hikâyeleri ile bütün dünyada tanınmış bir edebiyatçıdır. Yazdığı hikâye ve romanları, dönemin önde gelen kurumları tarafından birçok ödüle layık görülmüştür. Ferkûh Filistin halkı üzerindeki Yahudi istilasının psikolojik yıkımını toplumcu gerçekçilik ekseninde dile getiren en meşhur yazarlardan birisidir. Eserlerinde artık yenilmekten yorgun düşmüş Arap aydını üzerindeki Yahudi işgalinin etkisini çarpıcı bir tasvir ile sunmaktadır. Yazarın hikâyelerindeki kahramanların çoğu, mücadele etmekten veyahut toplum gerçeğiyle yüzleşmekten kaçan aciz kişiler olarak betimlenmiştir. Ferkûh’un birçok hikâyesini bir arada neşrettiği hikâye koleksiyonlarında yüze yakın kısa hikâyesi bulunmaktadır. Bu hikâyelerinden birisi de aynı isimle yayımlanan hikâye koleksiyonunda birinci sırada yer alan ‘Denizi Kim Sürüyor?’ isimli hikâyesidir.Yazarın bu hikâyesinde dönemin kargaşa, sıkıyönetim, Yahudi istilası ortamlarında psikolojisi bozulan ve denize atlayarak intihar eden bir kadının sıra dışı hikâyesi anlatılmaktadır. Nerede ve ne zaman geçtiği bilinmeyen olaylar örgüsündeki kahramanların ismi de belli değildir. Hikâyenin anlatım dili ve üslubu oldukça sadedir. Hikâyede fasih ve akıcı şiirsel bir dil kullanılmıştır. Olay örgüsü, olayın kahramanı olan kadının psikolojik durumu gibi karmaşık bir şekilde verilmiştir. Yazar hikâyede bizzat anlatıcıdır. Anlatıcı doğrudanlıktan kaçınmaktadır. Hikâye oldukça sürükleyici ve sonuna kadar merakı celbeden bir özelliğe sahiptir. Hikâyenin ikinci kahramanı, baş kahraman olan kadının şizofren bir boyutta görüp konuştuğu, gerçekte var olmayan ve yine ismi zikredilmeyen erkek bir kişidir. Bu iki ana kahraman dışında garson, sahildeki kişiler belli belirsiz kahramanlar olarak verilmiştir. Sahil kenarında bir ev ve bir kafede cereyan ettiği anlaşılan olay örgüsü, denizin dibinde son bulmaktadır. Hikâyenin yazılma tarihinin 1985 olduğu ve o dönemde Ürdün’de özgürlükler açısından sıkıntıların olması, sıkıyönetimin yaygın olması, Filistin direnişi ve Yahudi istilası göz önüne alınırsa, olayın bu tarihlerde ve bu karmaşa ortamında geçtiğini söylemek mümkündür. Hikâyede olay anlatımı ve hikâye tekniklerinden betimleme, diyalog, monolog gibi teknikler yerli yerinde kullanılmıştır. Hikâyedeki kadının psikolojik sorunlarının, diğer roman ve hikâyelerindeki aciz kahramanlarda olduğu gibi, Yahudi istilasının Filistin halkı üzerinde bıraktığı psikolojik yıkım, artık yenilmekten yorgun düşmüş Arap aydını üzerindeki psikolojik olumsuz etki, mücadele etmekten veyahut toplum gerçeğiyle yüzleşmekten kaçan kişilerin psikolojik sorunlarına benzer bir sorun olduğu düşünülmektedir. Anlatım dili, şiirsel üslubu, betimlemelerdeki başarısı, olay örgüsünün verilişi gibi bütün durumlar göz önünde bulundurulduğunda, hikâyenin usta bir hikâyecinin kaleminden çıktığı açık bir şekilde görülmektedir. ‘Denizi Kim Sürüyor?’ isimli bu hikâye, Ürdün hikâyeciliği ve İlyâs Ferkûh’un hayatı, edebi kişiliği, eserleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.

Keywords