İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi (Dec 2023)

Ebû Yûsuf’un Felslerin Değer Değişimine İlişkin Görüşünün Günümüz Kâğıt Paralarına Uyarlanmasının İmkânı: Nitel Bir Analiz

  • Mustafa Yılmaz

DOI
https://doi.org/10.59777/ihad.1368601
Journal volume & issue
no. 42
pp. 121 – 141

Abstract

Read online

Satın alma gücündeki azalmayı ifade eden enflasyon, küresel ekonominin öne çıkan problemlerinden biridir. Bu müşkül, paraya dair tüm sözleşmeleri etkilemektedir. Öte yandan, İslâm hukukunun faiz yasağı konusundaki tutumu da yapılan akitlerle yakından ilişkilidir. Nitekim kâğıt parayla yapılan sözleşmelerde akit gerçekleşip borç ödenmeden önce, parada bir değer kaybı söz konusu olduğunda borcun nasıl ödeneceği tartışmalı hale gelmektedir. Mesela kimi İslâm hukukçuları, Hanefî mezhebinin kurucu önderlerinden Ebû Yûsuf’un (ö. 182/798) alışverişlerde bozuk para olarak kullanılan felsin değer değişimine ilişkin fetvasını kaynak göstererek kâğıt paradaki değer dalgalanmalarında, sözleşmenin yapıldığı tarihteki değer üzerinden ödeme yapılması gerektiğini savunmaktadır. Öte yandan diğer bazıları ise Ebû Yûsuf’un görüşünün kâğıt paraları içermediğini iddia etmektedir. Ebû Yûsuf’un felse ilişkin yaklaşımının kâğıt parayı kapsadığını savunanların temel argümanı, kâğıt paranın felsler gibi itibari bir değere sahip olduğudur. Bu, felste dikkate alınan değer kaybının kâğıt parada da dikkate alınacağı anlamına gelir. Meseleye ilişkin diğer bir argüman ise alışverişlerde bozuk para olarak kullanılan felste dikkate alınan değer değişiminin günümüzde asli para birimi olarak kullanılan kâğıt parada evleviyetle itibara alınacağıdır. Öte yandan, bu yaklaşımı kabul etmeyenler, felsin semen olması nedeniyle kıyemî olarak değerlendirilemeyeceğini ve Ebû Yûsuf’un ilgili görüşünün yalnızca alışverişlerde bozuk para olarak kullanılan felsle sınırlı olduğunu savunmaktadır. Çalışmamızda, andığımız bu iki yaklaşımı, sosyal bilimler nitel araştırma yöntemine başvurarak ele alacağız. Konunun analizi sırasında, güncel literatürde öne çıkan görüş ve tutumları kapsamlı bir biçimde ortaya koyup değerlendireceğiz. Ardından Ebû Yûsuf’un görüşünü borcun sebebi ve konusu bakımından irdeleyeceğiz. Böylelikle ilgili görüşün tarihsel veriler ışığında Hanefî mezhebi literatüründeki durumunu belirginleştirmiş olacağız. Ayrıca bu yaklaşımın günümüz kâğıt parası için geçerli olup olmadığı meselesine ışık tutacağız. Eldeki veriler ışığında, Ebû Yûsuf’un felsle ilgili görüşünün kâğıt parayı kapsamayacağını iddia edenlerin argümanlarının sorunlu olduğunu gözlemlendi. Çünkü ikinci görüşü benimseyenlerin gerekçelerinden biri, felsin alışverişlerde dirhemlerin küsuratını tamamlayan bozuk para olmasından dolayı günümüz kâğıt parasıyla bir tutulamayacağıdır. Örneğin ünlü Mısırlı tarihçilerden Makrîzî’nin (ö. 845/1442) bildirdiğine göre, felsler yalnızca bozuk para olarak değil aynı zamanda asli para birimi olarak da kullanılmıştır. Bu nedenle, asli para birimi olarak işlev gören felslerin değerinde gerçekleşen dalgalanmaların Ebû Yûsuf’un görüşü çerçevesinde ele alınması gerekir. Ayrıca bazı Hanefî fakihlerin Ebû Yûsuf’un görüşüne eklemeler yaptığı görülür. Söz gelimi, son dönem Hanefî mezhebinin önde gelen simalarından İbn Âbidîn (ö. 1307/1889) meseleye dair kaleme aldığı müstakil risalesinde, katkı maddesi fazla olan dirhemleri (mağlubü’l-gış/مغلوب الغش) fels kategorisinde değerlendirmiştir. Bu da Ebû Yûsuf’un yaklaşımının günümüz kâğıt parası için geçerliliğini destekler niteliktedir. Dolayısıyla, çalışmamız boyunca Ebû Yûsuf’un felslere ilişkin görüşünün günümüz kâğıt parası için de geçerli olduğu kanaatinin temel bir bulgu olarak öne çıktığını söyleyebiliriz. Çünkü Ebû Yûsuf, -İbn Âbidîn’in de belirttiği gibi- felslerin para olarak üretilmediğini, bu nedenle de itibari bir değeri haiz olduğunu iddia eder. Buradan hareketle kâğıt parada görülen değer dalgalanmasına dair Ebû Yûsuf’un görüşünü referans aldığımızda akit günündeki değer üzerinden ödeme yapılması gerektiğini savunanların daha isabetli bir tutum sergilediği anlaşılmaktadır.

Keywords