Umde Dini Tetkikler Dergisi (Jul 2019)

Kur’ân’ın Ticaret Dili ve Kavramları

  • Cengiz Güneş

DOI
https://doi.org/10.5281/zenodo.3354215
Journal volume & issue
Vol. 2, no. 1
pp. 101 – 125

Abstract

Read online

Kur’ân, ticareti sadece maddî ihtiyaçların karşılandığı dünyevî bir faaliyet olarak görmemiş; aynı zamanda uhrevî boyutlarından da söz ederek ona ibadetler için vadedilen mükâfatların benzerini vadetmiştir. Bu noktadan hareketle onun âhiretle ilgili hususlarda da tam bir ticaret (kazanma-kaybetme) dili kullandığını ifade edebiliriz. Herkesin iyi ya da kötü fiilleri kendine ait hesap defterine yazılır. İslâm inancında imanlı olmak en ‘kârlı sermaye’, peygamberin davasını üstlenmek en büyük âhiret yatırımı, mal ve canlarını Allah’a satmak, Rableriyle yaptığı mukavele mesabesindedir. Âhirette kurulacak teraziler, dünyadaki alışveriş terazilerini, din gününde verilecek hesaplar, yine dünyadaki alış veriş sonucunda ödenecek meblağı, amel defterleri, dünyada tutulan veresiye defterlerini, verilemeyecek hesaplar da iflas edip hüsrana uğrayacakların durumlarını vs. izah ederken, Kur’ân bunların hepsinde ticaret dilini kullanmaktadır. Bu bağlamda Kur’ân, alışveriş, alım satım anlamına gelen ticaret, bey‘ ve iştirâ kelimelerini istihdam etmektedir. Ecir/ücret/semen gibi kelimelerle bitmiş bir alışverişte elde edilen kazanç; ribh ile kâr; deyn, ile alışveriş sonrası ödenmeyen borç; hasar ve hüsrân, ticaretin zararla sonuçlanması; rehin, alım satımda alacağı garantilemek için borca karşılık elde tutulan mal; hesâb, ticaret sonrası ödenmesi gereken miktar; ribâ, herhangi bir alışverişte karşılığı bulunmayan fazlalık anlamlarında kullanılan kelimelerdir.

Keywords