Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Dec 2021)

Mukâtil Tefsirinde Mekkî Sûrelerde Bedir Gazvesine Yapılan Atıflar

  • Nurdane Güler

DOI
https://doi.org/10.18505/cuid.961161
Journal volume & issue
Vol. 25, no. 3
pp. 1143 – 1162

Abstract

Read online

Mukâtil (öl.150/767) tefsiri bilinen en eski tam tefsirdir. Bu yönüyle ilgi odağı olmuştur. Bu tefsirde Mekkî sûrelerde bazı ayetlerin izahında Bedir gazvesine yapılan atıflar dikkat çekecek ölçüde çoktur. Bedir Hz. Peygamber’in Mekke müşrikleriyle yaptığı ilk savaş olup, Medine’de, hicret’in ikinci yılında gerçekleşmiştir. Müşrikler hem teçhizat hem de sayı bakımından Müslümanlardan kat kat üstün durumda idiler. Bu gazvede elde edilen başarı, beka açısından olduğu kadar moral yönüyle de büyük anlam ifade eder. Enfâl sûresinde bu savaşa ait ayrıntılar yer almış, başka Medenî sûrelerde de çeşitli yönlerine atıflar yapılmıştır. Böyle öneme haiz bir savaşın Medenî sûrelerde zikredilmesini anlamak zor olmaz. Fakat Mekkî sûrelerin tefsirinde henüz gerçekleşmemiş olan Bedir savaşına atıflar düşündürücüdür. Mukâtil tefsirinde çeşitli Mekkî sûrelere ait 66 âyet Bedir gazvesi üzerinden izah edilmiştir. Bu çalışma Mukâtil tefsirinde Mekkî sûrelerdeki Bedir atıflarının arka planını ortaya çıkarabilmek amacıyla yapılmıştır. Mukâtil Hadis’te güvenirlik açısından, Kelam’da ise çeşitli görüşleri ile çok tartışılan bir şahsiyet olarak temayüz eder. Tefsir’de çeşitli yönleri ile eleştirilse de genellikle büyük bir otorite sayılmıştır. Eseri kolay anlaşılır özellikte olup, rivâyet ve dirâyeti mezcetmiştir. Mümkün olan her âyetin naziri (benzeri) verilmiştir. Yazarın Arap diline hâkimiyeti, Kur’ân kelimelerinde kendini göstermiştir. Neredeyse izah edilmeyen hiçbir kelime kalmamıştır. Mukâtil vahiy ortamında yürürlükte olan Arapça ile yakından ilgilidir ve tefsir faaliyetini genellikle vahiy ortamını göz önüne alarak yürütmüştür. Mukâtil’in tefsire bakışında hiçbir âyet dönemin yaşanan tecrübelerinden bağımsız değildir ve her bir âyet bağlamıyla anlam kazanır. Mukâtil tefsirinde Bedir alternatifsiz bir görünüm çizer. Diğer tefsirlerde Bedir’in yanısıra Hendek zaferi, Mekke’nin fethi gibi Müslümanların elde ettiği diğer başarılara da yer verilmişken, Mukâtil tefsirinde Bedir’in Mekke müşriklerine vurulan en büyük darbe olarak farkı açıkça belirtilmiştir. Tefsir konusundaki mahareti, Kur’ân’a hem içerik hem dil açısından hâkimiyeti düşüldüğünde, Bedir konusundaki ısrarını gelişigüzel dokunuşlar, bazen anakronik hatalar olarak izah etmek pek ikna edici olmayabilir. Bedir Mukâtil’de bir sehiv değil daha çok bilinçli bir tercih olarak durur. Âyetleri incelerken gördüldüğü gibi bu vurgunun yapıldığı âyetlerin ekseriyetinde mevcut olan geleceğe dönük ifadeler de Mukâtil’e izahları için zemin hazırlamıştır. Zaten Mukâtil bazen tarihi tutarsızlık içine düşmeyi de önemsememiştir. Mekkî olduğu halde Bedir ile izahı mümkün olan bu 5 ayeti kapsam dışı tutarsak kalan 61 ayette diğer müfessirlerin Mekkî ayetlerde Bedir vurgusu ile ilgili tutumları şöyledir: Taberî (ö.310/923), tefsirinde 61 âyetin sadece 3’ünde Bedir’e işaret eden görüşlere yer vermiştir. Bu bize Mekkî âyetlerde Bedir vurgusunun genel olarak Mukâtil dışında diğer erken dönem müfessirleri tarafından benimsenmediğini gösterir. Çünkü Taberî tefsirinde, Mukâtil ve Kelbî hariç sahabe, tabiûn ve tebe-i tabiûn döneminden gelen tefsire dair görüşler isnad zinciriyle birlikte zikredilmiştir. Taberî ile çağdaş olan Zeccâc (ö. 311/923), filoloji ağırlıklı tefsirinde 61 âyetin sadece ikisinde Bedir’e yer vermiştir. Yani Zeccâc Bedir konusunda Mukâtil’den oldukça farklı bir çizgidedir. Maturîdî (ö. 330/944), tefsirinde 61 âyetin sadece 4’ünde Bedir’e diğer izahlar arasında yer vermiş, diğer âyetlerin muhtemel manaları içinde dahi Mukâtil’in görüşünü zikretmemiştir. Râzî (ö. 606/1210) 61 âyetin 10’nunda Bedir’e diğer izahlar arasında yer vermiştir. Kalan 51 âyette Mukâtil’in görüşünü diğer ihtimallerle birlikte zikretmeye gerek görmemiştir. Anlaşılan Râzî de diğerleri gibi Mukâtil’in izahlarını makul görmemiştir. Yine de tefsirinde Mukâtil’in Bedir vurgusuna en çok yer veren müfessir olmuştur. Şu halde Mukâtil tefsirinde görülen Bedir tutkusu nasıl izah edilebilir. Sanırız Mukâtil’in bazen makul karşılanabilir, bazen yersiz, bazen de anakronik Bedir izahlarını bu gazveye verdiği önemde ve Kur’ân âyetlerinin tefsirinde somut verilere dayanma metodunda aramak doğru olur. Onun tefsire bakışında hiçbir âyet dönemin yaşanan tecrübelerinden bağımsız değildir. Hemen her âyette tarihi durumu yansıtan bilgilere yer vermeye özen göstermektedir. Anlaşılan Mukâtil tefsirinde izlediği bu yol kapsamında, Mekke müşriklerinin dünya hayatında gördükleri en büyük azap olarak kabul ettiği Bedir’i, azap, tehdit, intikam içerikli ayetlerde mutlaka zikrederek hatırlatma ihtiyacı duymuştur.

Keywords