Danisname Beşeri ve Sosyal Bilimler Dergisi (Sep 2022)
Kemalpâşazâde’nin Halku’l-Kur’ân Problemine Yaklaşımı
Abstract
Allah’ın kelâm sıfatının bir tezahürü olan Kur’ân’ın yaratılmış olup-olmadığı fırkalar arasında tartışılmış; Mu’tezile, Kur’ân’ın yaratılmış olduğunu beyan ederken, Ehl-i hadis dediğimiz selefî yaklaşım, Kur’ân’ın yaratılmadığı yönünde kanaat belirtmiştir. Ehl-i sünnet kelam ekolü ise, Kur’ân, Allah’a bakan yönüyle yaratılmamış, insana bakan yönüyle yaratılmıştır, formatında orta bir yol bulmuştur. İşte bir Ehl-i sünnet müntesibi Kemâlpaşazâde, mezheplerin ayrışmasında önemli rol oynayan halku’l Kur’ân meselesini mercek altına alarak değerlendirmeye tâbi tutmuştur. Biz bu çalışmamızda, müellifin bu mevzûdaki görüşünü, üslûbunu ortaya çıkarmaya çalışacağız. Düşünürümüz, Risâle fî beyâni mes’eleti halki’l-Kur’ân adlı eserinde halku’l- Kur’ân meselesinde mezheplerin görüşlerini hikayeci ve tasvîri bir üslûpla anlatmış, kendi görüşünü fazla beyan etmemiştir. Ayrıca onun Risâle fî-takrîr enne’l-Kur’âni’l- Azîm kelâmullâhi’l-kadîm isimli eserinde konuya dolaylı olarak atıf yapılmıştır. Müellif, Mu’tezile’den başlayarak fırkaların, Kur’ân’ın yaratılmışlığına yönelik görüşlerini verdikten sonra, bütün fırkaların Ehl-i sünnetin karşında durduğuna kanaat getirir. Kerrâmiye ve Haşeviye gibi fırkaların görüşlerinin bir önemi olmadığını, asıl tartışmanın Mu’tezile ile Ehl-i sünnet arasında devam ettiğini beyan eder. Ehl-i sünnet telakkisini sahiplenici bir dille anlatır. İbn Kemâlpaşa, mevzûnun şekillenmesinde Nesefî’nin et-Tebsıratü’l-edille, Âmidî’nin Ebkâru’l-efkâr ve Teftazânî’nin Şerhu’l-Mekâsıd adlı eserlerinden yoğun bir şekilde istifade etmiştir.
Keywords