Darüşşifa İslam Tıp Tarihi Araştırmaları Dergisi (Apr 2024)

Artuklu Döneminde Tıp Faaliyetleri

  • Ceren ARSLAN ÖZÜDOĞRU

Journal volume & issue
Vol. 2, no. 1
pp. 1 – 16

Abstract

Read online

Oğuzların Döğer boyuna mensup olan Artuklular, Selçuklu ordusuyla birlikte Anadolu’ya gelmiş, onların hizmetinde uzun yıllar bulunmuş ve mühim vazifelerde görev almışlardır. Selçuklu Devleti’nin zayıflamasıyla oluşan otorite boşluğunda 1092 yılında önce Hısn-ı Keyfa Artukluları daha sonra 1106’da Mardin Artukluları son olarak 1112’de ise Harput Artukluları adı altında müstakil beylikler olarak Anadolu’nun güneyinde kurulmuştur. Devlet yönetimi ve işleyişi olarak Türk gelenek ve göreneklerine bağlı kalmışlar, beylik olarak bir çatı altında bulundukları dönem çok sınırlı olsa da ayrı beylikler olarak benzer siyasi ve kültürel hayat yaşamışlardır. Hâkimiyet kurdukları Diyarbakır (Amîd), Mardin, Silvan (Meyyâfârikîn), Nusaybin, Kızıltepe (Düneysir-Koçhisar), Hasankeyf (Hısn-ı Keyfa) ve Harput’ta inşa ettikleri medrese, darüşşifa, kütüphane gibi kurumlarla bilimin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Artuklu hükümdarları Türk hükümdarlarının genel adetlerine bağlı kalarak ilim adamlarını desteklemiş, çeşitli kurumlar kurup onları vakıf sistemiyle uzun yıllar ayakta tutmayı başarmışlardır. Artuklu medreselerinde İslami ilimler dışında tıp, felsefe, mantık gibi pozitif ilimlerin de okutulduğu bilinse de tıp eğitiminin nasıl verildiği hususunda bilgiler kısıtlıdır. Artukluların yakın ilişkide oldukları Zengî, Eyyûbî ve Selçuklu Devletli ile paralel bir uygulama yaptıkları düşünülür. Bu devletlerde görev almış Artuklu topraklarında yetişmiş tabiplerin varlığı bunu desteklemektedir. Artuklu döneminde yetişen hekimlerin büyük çoğunluğunun Bağdat, Halep ve Musul gibi şehirlerde yüksek öğrenim aldıkları tarihi kayıtlarda geçmektedir. Mardin, Diyarbakır ve Düneysir gibi beyliğin önemli şehirlerinde tıp ilminin konuşulup tartışıldığı ve toplantıların yapıldığı, bu konuda eserlerin telif edildiği bilinmektedir. Artuklular Silvan, Harput ve Mardin’de darüşşifa (hastane) inşa etmişlerdir. Mardin’deki darüşşifa bunlardan en önemlisidir. Dönemin ünlü hekimlerinin görev aldığı darüşşifa 19. yüzyılın başına kadar hizmet vermiştir. Artuklu döneminde çok sayıda tabip yetişmiştir. Bu tabipler kendi ülkeleri dışında dönemin ilim merkezleri olan Bağdat, Şam, Halep ve Musul gibi şehirlerde hizmet vermiştir. Bunun yanında Artuklu toprakları dışarıdan gelen tabiplere de ev sahipliği yapmıştır. Dönemin ünlü bilim adamı el-Cezerî Diyarbakır Artuklu Sarayı’nda görev aldığı sürede Artuklu hükümdarı Nasiruddin Mahmud’un isteğiyle kaleme aldığı kitabı “Kitâb fî Maʿrifeti’l-ḥiyeli’l-hendesiyye’de tıp alanına hizmet eden çeşitli aletler tasarlamıştır. Onun yaptığı bu çizimler dönemin ilmi çalışmalarının düzeyi hakkında belge niteliği taşırken Artukluların tıp alanına katkılarını gözler önüne sermektedir. Bu çalışmada, Artukluların 1092 yılında kuruluşundan 1409 yılında yıkılışına kadar geçen sürede genel olarak tıp ilmi içerisine giren konular ele alınmaya çalışılmıştır.

Keywords