Selçuk İletişim (Jan 2018)
İletişimde Kavramsal Çerçeve: 2000 Yılı Sonrasında Türkiye'deki Yayınlar Üzerine Bir İnceleme
Abstract
İletişimin ilk insandan itibaren var olduğunu ancak alana ilişkin araştırmaların yakın geçmişte başladığını söylemek mümkündür. Günümüzde hemfikir olunan tanımsal çerçeveyle konuya bakıldığında, iletişim çalışmalarının 1900’lü yılların ilk çeyreğinde başladığı görülmektedir. İletişim alanındaki çalışmalar, öncelikle siyasal iletişimciler, psikologlar, sosyologlar ve fen bilimlerinde uzman kişiler tarafından “toplumsal eğilimleri, dinamikleri” anlama veya “propaganda” amaçlı yapılmıştır. İletişim alanında yetişmiş alan uzmanlarının çalışmaları ise 1950’ler sonrasına dayanmaktadır. Bu uzmanlar, konuya yeni açılımlar kazandırmış ve iletişime yönelik yeni tanımlar ortaya çıkmıştır. İletişim ile ilgili onlarca tanıma ulaşmak mümkündür; ancak bu tanımların ortak veya farklı yanlarına ilişkin literatürde herhangi bir çalışmaya rastlanmamış, bu çalışma da var olduğu düşünülen bu ihtiyaçtan yola çıkılarak yapılmıştır. Çalışmanın literatür kısmında iletişimin genel çerçevesi geniş bir araştırma sonunda ulaşılan tanımlar ele alınarak oluşturulmuştur. Araştırma kısmında çalışmanın sorunsalı, “iletişime ilişkin tanımların benzer veya farklı yanlarının tespiti” olarak belirlenmiştir. Araştırmanın evrenini, Türkiye’deki yayınevlerinin 2000 yılı sonrasında iletişim alanında basımını gerçekleştirdikleri kitaplar oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi ise Türkiye’de saygın ve alanla ilgili eserlerine başvurulan 2 yayınevinin (İletişim ve Nobel) iletişim konu başlığında yayınladığı eserlerdir. Söz konusu yayınevlerinin eserlerinin indekslerine ulaşılmış ve her bir indeks içerisindeki başlıklar kategorilere ayrılarak içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Yapılan inceleme sonunda, tanımlar arasında farklılık ve benzerlikler saptanmış ve yeni bir tanım önerisinde bulunulmuştur.
Keywords