Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi (Jan 2019)
Bilişim Alanında Öğrenim Gören Lisansüstü Öğrencilerin Sanal Gerçeklik Algıları
Abstract
Teknolojinin gelişmesiyle sanal gerçeklik (virtual reality) uygulamalarında kullanılan cihazlar çeşitlilik kazanmaktadır ve daha uygun maliyetlerle erişilebilir duruma gelmektedir. Kullanıcılara daldırma (immersion) ve uzakta var olma (presence) gibi deneyimler sunma fırsatına sahip olan sanal gerçeklik uygulamalarının geliştirilmesine olanak tanıyan platformların sayısı da sürekli artış göstermektedir. Bir yandan; eğitim, sağlık, iletişim ve eğlence gibi çeşitli alanlarda uygulama geliştirenler için sanal gerçeklik teknolojileri ve ilgili platformlar önemli fırsatlar sunmaktadır. Diğer yandan ise günümüzde üniversitelerin bilişim alanında faaliyet gösteren bölümlerinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin, sanal gerçeklik teknolojileriyle hayatımıza giren kavramlar ve bu teknolojilerin sunduğu fırsatlarla ilgili ne ölçüde bilgi sahibi olduğu önemli bir araştırma konusudur. Bu nedenle, bu çalışmada bilişim alanında öğrenim görmekte olan lisansüstü öğrencilerin sanal gerçeklik ile ilgili kavramlar ve sanal gerçeklik teknolojilerinin sunduğu fırsatlar konusunda gelecek algılarının tespit edilmesi hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda çalışma örneklemi olarak İstanbul Üniversitesi Enformatik Bölümü’nde eğitim gören lisansüstü öğrenciler seçilmiştir. Katılımcıların deneyimleri ve sanal gerçeklik teknolojilerinin geleceğine dair algılarıyla ilgili maddelerin bulunduğu bir anket hazırlanarak 41 katılımcıya uygulanmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular ışığında; katılımcıların HMD deneyimi ile sanal gerçeklik teknolojilerinin gelecekte eğlence alanında sağlayacağı olası fayda için verdikleri puanlar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olduğu söylenebilir (U=130,5, p=0,012 lt;0,05). Benzer ilişki alışveriş (t=2,405, p=0,021 lt;0,05) ve tarih (t=2,172, p=0,036 lt;0,05) alanında da tespit edilmiştir. Bu durumun, günümüzde sanal gerçeklik teknolojilerinin oyunlarda, çeşitli firmaların ürün tanıtımlarında ya da müzelerde/sergi alanlarında kullanımının yaygınlaşmasından dolayı katılımcılarda da bu teknolojilerin geleceğine ilişkin düşüncelerinde fark yarattığı düşünülmüştür. Katılımcıların sanal gerçeklikle ilgili eğitim alma durumları ile bazı sanal gerçeklik kavramlarına ilişkin farkındalıkları (bilgi sahibi olma durumlarına göre verdikleri puanlar) arasında da yine istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur (p lt;0,05). Bu nedenle bu çalışmada her ne kadar bilişimle ilgili bir bölümde öğrenim görmekte olan öğrencilerle çalışılmış olsa da, sanal gerçeklik kavramlarına ilişkin farkındalık oluşmasında, bu konuda eğitim almanın önemli olduğuna inanılmaktadır.
Keywords