Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Aug 2010)
Okur Yazar Nüfus Oranı Türkiye Ortalamasının Altında Olan Bir İlçe: Altınyayla Sivas
Abstract
Günümüz dünyasında başdöndüren bir hızla değişen toplumsal, bilimsel ve ekonomik koşullar, eğitimi ekonomik gelişme sürecinin ayrılmaz bir parçasıhaline getirmektedir. Çünkü ülkelerin kalkınmasınüfusuna verilen eğitim imkanlarıile doğru orantılıolup, eğitimde bireye kazandırılan bir çok kültürel, mesleki bilgi ve beceriler toplumun kalkınmasındaki en büyük dinamiği oluşturmaktadır. Ancak ülkemizde eğitim faaliyetleri dolayısıyla da sonuçlarıher coğrafyaya eşit şekilde dağılmamıştır. Bu araştırmada 6 yaşüzerindeki nüfus içerisinde okuma yazma bilmeyen nüfus oranı, Türkiye ortalamasının yaklaşık olarak iki katıolan Altınyayla ilçesinin Sivas eğitim durumu incelenmiştir. Araştırmada 2008 yılıTÜİK verileri kullanılmıştır. Araştırma sırasında elde edilen bütün veriler Sivas il geneli ve Türkiye geneli veriler ile karşılaştırılarak anlamlıgöstergeler haline getirilmeye çalışılmıştır. Türkiye genelinde okuma yazma bilmeyenlerin oranı% 7,7 iken, Sivas il genelinde % 9,8, Altınyayla ilçe genelinde ise % 12,5’tir. Altınyayla ilçe genelinde erkeklerin % 4,7’si okuma yazma bilmez iken, bu oran kadın nüfus içerisinde % 20,7’dir. Bu durum, araştırma sahasında cinsiyetlerin eğitim alanındaki “haklardan” eşit şekilde faydalanamadığınıortaya koymaktadır. Altınyayla ilçe merkezinde nüfusun % 10,9’u okuma yazma bilmez iken, bu oran Altınyayla kırsalında % 13,1’dir. Yani şehirde veya köyde yaşamak eğitim hakkına erişimi farklılaştırmaktadır.Araştırma sahasında yaşgruplarıbüyüdükçe okuma yazma bilenlerin oranıazalırken, okuma yazma bilmeyenlerin oranıartmaktadır. Örneğin 40-44 yaşgrubunda okuma yazma bilmeyenlerin sayısı84 kişi iken, 50-54 yaşgrubunda 123 kişiye çıkmıştır. Bitirilen eğitim düzeyinde cinsiyetler arasındaki dengeli ve eşit bir dağılım, sağlıklıbir nüfusu temsil etmektedir. Araştırma sahasında bitirilen eğitim düzeyi daima erkekler lehine olmakta bu durum sahada cinsiyetler arasında “fırsat eşitliği” kavramının tam olarak yerleştirilemediğini göstermektedir.