TSBS Bildiriler Dergisi (Aug 2022)

Keşfü’z-Zunûn Adlı Eserde Adı Geçen Siyer ve Megāzî Eserleri Üzerine Bir İnceleme

  • Merve Benzer

DOI
https://doi.org/10.55709/tsbsbildirilerdergisi.2.161
Journal volume & issue
no. 2

Abstract

Read online

Hacı Halife olarak da bilinen, asıl adı Mustafa b. Abdullah olan Kātib Çelebi 1017/1609’de İstanbul’da doğmuştur ve 1069/1659’da burada etmiştir. Keşfü’z-Zunûn Kātib Çelebi'nin yirmi yılda hazırladığı büyük bibliyografik eseridir. Kātib Çelebi Mîzânü’l-Hakk’taki anlatımında bu kitabın isminden de bahsetmektedir. Eserin karalamalarını gören bilginlerin bu eseri temize çekmesini istediklerini belirtmektedir. Keşfü’z-Zunûn’da müellif eserleri alfabetik bir sırayla verir, eserin dili Arapçadır ve Türkçeye tercümesi yapılmıştır. İslam tarihi ile ilgili okuma yaptığımızda veya kaynakları hakkında bilgi edinmek istediğimizde siyer ve megāzî çalışmaları dikkat çeker. Siyer, Hz. Muhammed’in hayatını anlatan, inceleyen eserler için kullanılan bir terimdir. Megāzî ise Hz. Muhammed’in savaşlarını, (gazve- seriyye) konu edinen kitaplara verilen isimdir. Siyer ve megāzî kelimeleri birbirleri yerine de kullanılmıştır. Nitekim bu iki kelime bazen birlikte bazen ayrı olarak Hz. Muhammed’in hayatına dair yazılmış eserlerin ismi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada Kātib Çelebi’nin Keşfü’z-Zunûn adlı bibliyografik eserindeki siyer ve megāzî eserleri incelenmiştir. Bu çalışmada içerik incelemesi tekniği kullanılmıştır. Bu kapsamda Keşfü’z-Zunûn’da adı geçen siyer ve megāzî hakkında eserler taranıp sınıflandırılarak tablolaştırılmıştır. Siyer ve megāzî başlıkları altında eserler tablolaştırırken siyer, Hz. Muhammed’in hayatı; megāzî ise O’nun savaşları olarak düşünülmüştür. Ancak tarama ve eser incelemesi sonunda eser isimlerinin içerik hakkında kesin ön bilgi vermediği tespit edilmiştir. Bu nedenle adında siyer ve megāzî kavramları geçmeyen ancak içeriği bu konularda olan çalışmalar da tespit edilmiştir. Çalışma neticesinde seksen sekiz adet siyer ve yirmi dört adet megāzî eseri tespit edilerek tablolaştırılmıştır. Bu eserlerin tamamının dili hakkında bilgi yer almamakta ancak incelenen eserlerden dördünün dilinin Türkçe ve dördünün dilinin ise Farsça olduğunu tespit edilmiştir. Tespit ettiğimiz eserlerin bilgilerini Kātib Çelebi’nin verdiği açıklamalar doğrultusunda tablomuza dâhil ettik. Çalışmamızda ilk dönemlerde megāzî eserlerinin Hz. Peygamber’in savaşlarından bahsederken ancak ilerleyen zamanlarda yazılan megāzî eserlerinin O’nun hayatının tüm yönlerini kuşatacak şekilde içerik genişlemesine uğradığı da tespit edilmiştir.

Keywords