Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Aug 2018)

Amerikan Diplomasisinde Değişimin ve Manevi Motivasyonun Sürekliliği:Soğuk Savaş Dönemi Örneği

  • Metin Aksoy,
  • Yasin Avcı

Journal volume & issue
no. 40
pp. 1 – 15

Abstract

Read online

Sömürgeciliğe karşı mücadele ile kurulan ilk devlet olma vasfını taşıyan Amerika Birleşik Devletleri ABD ; sırasıyla kıtasal, bölgesel ve küresel genişlemesi neticesinde mevcut konumuna ulaşmıştır. ABD’nin bu aşamalı yayılımını ise yalnızca zora/güce dayalı olarak nitelendirmek, onun mevcudiyetini halen daha koruyor olmasını anlamak bakımdan yetersiz kalmaktadır. Zira yalnızca zora dayalı bir yayılımın sürdürülmesi/korunması mümkün değildir. Başka bir anlatımla tarih boyunca yönetilenler yönetenlerden niceliksel olarak daha fazla oldukları için herhangi bir tahakkümün yalnızca zora dayandırılarak sürdürülmesi mümkün değildir. Bu açıdan bakıldığında ABD’nin mevcut küresel konumunu sürdürürken kullandığı zor dışı mekanizmalara; Amerikan değerlerinin evrenselleştirilmesini veya evrensellik adı altında gizilleştirilmesini, ittifaklarla uluslararası sistem yönetimi maliyetinin diğer aktörler ile paylaşılmasını, askeri/politik/ekonomik uluslararası örgütler vasıtasıyla diğer aktörlerin karar alma süreçlerine dâhil edilmesini, menşei ABD olan çok uluslu şirketleri, yüksek teknoloji üretimini ve uluslararası medya kuruluşları gibi unsurları örnek vermek mümkündür. Bu çerçevede diplomasi de Amerikan hâkimiyetinin zor dışı unsurlarından birini teşkil etmektedir. Amerikan diplomasisini ayrıcalıklı kılan ise manevi güdüleyicisini hiç değiştirmeden bugünlere kadar gelmiş olması ve fakat maddi araçlarını kendisine biçtiği jeopolitik ödüller ve değişen uluslararası siyasal ortam kapsamında sürekli genişletmiş ve derinleştirmiş olmasıdır. Bir diğer ifadeyle Amerikan diplomasisi ABD’nin tarihsel bir misyonu olduğu iddiasından hareketle Amerikan istisnacılığını sürekli olarak gündemde tutmakta ve bahse konu tarihsel misyon çerçevesinde diplomasisinin araçlarını sürekli olarak güncellemektedir. Dolayısıyla çalışma nezdinde Amerikan diplomasisindeki süreklilik onun manevi motivasyonuna ve sürekli olarak güncellenen diplomatik araçlara ve alanlara refere etmektedir. Tüm bu noktalardan hareketle çalışmada, ABD diplomasisinin süreklilik arz eden yönleri Soğuk Savaş dönemi örneği üzerinden ele alınmıştır. Zira Soğuk Savaş ABD’nin açık bir şekilde küresel hâkimiyet mücadelesine giriştiği bir dönem olması hasebiyle hem Amerikan istisnacılığı söyleminin hem de diplomatik alan ve araçların yoğun bir şekilde kullanılmalarının gözlemlenmesine olanak sağlamaktadır. Bu minvalde çalışmanın ilk bölümü bahse konu sürekliliği vurgulamak adına Amerikan diplomasisinin küresel hâkimiyet öncesi dönemdeki eğilimlerine odaklanırken ikinci bölüm küresel hâkimiyet mücadelesini temsil eden Soğuk Savaş’ta Amerikan diplomasisinin alan ve araçlarının çeşitlendirilmesi meselesine tahsis edilmiştir.

Keywords