Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi (Aug 2009)
TÜRKİYE'NİN ULUSAL BAKIM POLİTİKASI NASIL OLMALIDIR?
Abstract
Tüm dünyada yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Ülkemizde 65 yaşve üzeri yaşlı nüfus oranı, 2008 yılında %6.8’e yükselmiştir. Bugündünya, sayıları epidemi halinde artan yaşlı nüfus nerede, kim tarafından ve nasıl bakılacak sorularının yanıtlarını aramaktadır. Ülkemizdebu sorulara verilecek kanıt temelli yanıtlar ulusal yaşlılık politikalarının yeniden yapılandırılması ve/veya geliştirilmesinde yol göstericiolacaktır. Yanıtlanması gereken ilk soru yaşlıların nerede bakılacağıdır. Ülkemizdeki yaşlılık hizmetleri kurum bazında yoğun olarak huzurevlerinde verilmektedir. Bu kurumlarda, 60 yaş ve üzeri 341 kişiyebir huzurevi yatağı düşmektedir. Ayrıca yaşlıların kurumlara giriş koşulları nedeniyle mevcut huzurevleri gereksinimi karşılamaktan çokuzaktır. O halde yaşlı bakımı kurumlardan yaşlıların yaşadıkları ortamlara, evde bakıma ve gündüz yaşlı bakımevi/kreşlerine kaydırılmalıdır. Yanıtlanması gereken ikinci soru yaşlılara kimin bakacağıdır.Türkiye’de 47-63 bin hekim açığı mevcuttur. DSÖ’nün Avrupa bölgesindeki 51 ülke içinde her 1000 kişiye düşen hemşire açısından Türkiye son sıradadır. Bu rakamlarla ülkemiz yaşlılarının sağlık bakım ihtiyacının karşılanması mümkün değildir. Bu nedenle yaşlı bakımındagereksinimi karşılayacak ara insan gücünün yetiştirilmesi zorunludur.Yaşlı bakımının nasıl yapılacağının yanıtı hükümetin Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda mevcuttur. Dokuzuncu Kalkınma Planı gerçek anlamıyla uygulandığında yaşlı bakımındaki sağlık ve sosyal sorunlarınçoğu çözümlenmiş olacaktır. Elbetteki tüm bunlar yapılırken ülkemizin uluslararası taahhütleri, Avrupa Birliğinde gelinen süreç dikkatealınmalı, Türkiye’nin yaşlı politikalarında ilgili tüm yasa, yönetmelik,ulusal planlar, uluslar arası taahhütler göz önüne alınarak hızlı biryasa uyumlaştırılmasına gidilmelidir