Bulletin of the Mineral Research and Exploration (Jun 2018)

Paleosismolojik bulgular ışığında Orhaneli Fayının Holosen aktivitesi, Bursa, KB Anadolu

  • Volkan ÖZAKSOY,
  • Hasan ELMACI,
  • Selim ÖZALP,
  • Meryem KARA,
  • Tamer Y. DUMAN

DOI
https://doi.org/10.19111/bulletinofmre.413248
Journal volume & issue
no. 156
pp. 1 – 16

Abstract

Read online

Orhaneli Fayı, Biga Yarımadası’nda yer alan yaklaşık 30 km uzunluğunda, ters bileşeni baskın, sağ yönlü doğrultu atımlı bir faydır. Kuvaterner yaşlı Orhaneli Havzası’nın güney sınırını bu fay kontrol etmektedir. Bununla birlikte söz konusu fay aynı zamanda Tavşanlı Zonu’na ait metamorfik kayaçları, Kretase yaşlı ofiyolitik birimleri ve Neojen/Kuvaterner yaşlı sedimanları kesmekte olup hava fotoğrafl arında ve arazide belirgin çizgiselliği ve fay sarplıkları ile kolayca takip edilebilmektedir. Fay boyunca gözlenen uzamış sırtlar, ötelenmiş vadiler ve topoğrafik boyunlar, fayın aktivitesine işaret eden önemli jeomorfolojik unsurlardır. Bu çalışmada Orhaneli Fayı üzerinde gerçekleştirilmiş olan ilk paleosismolojik çalışmaların sonuçları yer almaktadır. Bu kapsamda fay üzerinde iki adet hendek açılmıştır. Serçeler ve Kusumlar olarak adlandırılmış bu hendeklerde, Tavşanlı Zonu’na ait metamorfik kayaçların fay tarafından Kuvaterner yaşlı sedimanlar üzerine itildiği belirlenmiştir. Yapılan çalışmada, Kuvaterner’de yüzey yırtılmasıyla sonuçlanmış dört büyük depremin izlerine rastlanmıştır. Serçeler hendeğinde, en eski depremin MÖ 22.000±3.200 ile MÖ 6.600±800 arasında, son depremin ise MÖ 770-415 den önce gerçekleştiği belirlenmiştir. Kusumlar hendeğinde ise, en eski depremin MÖ 6.600 ile MÖ 3.085 arasında, son olayın ise MS 650 tarihinden sonraki bir dönemde gerçekleştiği belirlenmiştir. Söz konusu eski depremler arasında tekrarlanma periyoduna ilişkin bir yorum yapılamamıştır. Bu çalışma ile Orhaneli Fayı’nın Holosen aktivitesi kanıtlanmıştır. Toplam uzunluğu 30 km olan ve iki segmentten oluşan bu fayın tek parça halinde kırılması halinde, Mw= 6,87 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğu belirlenmiştir.

Keywords