Hitit Sosyal Bilimler Dergisi (Dec 2022)
Küresel iklim değişikliğinin çağdaş sanata yansımaları
Abstract
Doğa ve doğa-insan ilişkisi, mağara çizimlerinden itibaren sanatın ana konularından biridir. Figüre fon olarak hizmet eden doğa, Rönesans ve sonrası başlı başına bir konu haline gelir. Sanayi Devrimi ile birlikte, teknolojinin gelişmesi, şehirlerin kalabalıklaşarak büyümesi, şehirlerin görünümündeki değişim ve kirlilik Claude Monet’nin Londra’daki Thames Nehri üzerindeki çizimlerinde belirgin olarak görülür. Ucuz ve güvenilir enerji talebini karşılamak için çok fazla kömür yakılması ve kömürün filtrelenmeden yakılmış olması hava kirliliğine neden olur ve bu da Monet’nin Londra’da sevdiği ve resimlerindeki sisli görüntü ile açığa çıkar. Umberto Boccioni ise trenlerden çıkan buhar ve arabalardan çıkan egzoz gazını modern hayatın dinamik koşullarının yansıması olarak görmüş ve hareket ve ilerleme ile ilişkilendirmiştir. İnsan varlığından arındırılmış ve göğe kirliliği bırakan fabrikalar ve fabrika bacaları ile Charles Sheeler, sanayileşmenin etkisinde yeni bir manzarayı vurgulamıştır. Bu eserlerde çevre kirliliği görülmesine karşın, sanatçıların gündeme getirmek istedikleri asıl şey bu değildi. Arazi sanatı ile birlikte değinilen çevre kirliliği ve iklim değişikliği konuları, 20. yüzyılın sonlarına yaklaşıldıkça çağdaş sanatta belirgin bir şekilde vurgulanmaya başlanır. Bu eserlerde sanatçıların amacı, iklim değişikliğinin giderek artan ve kaçınılmaz etkilerini göstermek ve farkındalık yaratmak üzerinedir. Betimsel tarama modelli bu araştırmada küresel iklim değişikliği; bu konuda öne çıkan çağdaş sanatçıların çalışmaları üzerinden incelenmiştir.
Keywords