İslami İlimler Dergisi (Mar 2025)
Arap Edebiyatı Tarihi Kaynaklarında Memlükler Döneminin Görünürlüğü: Özgünlük ve Yok Sayılmak Arasında
Abstract
19. yy.da Arap edebiyatı tarihi hakkında Avrupa’da ve Arap dünyasında ilk telif edilen Arap edebiyatı tarihi kitaplarında Arap edebiyatının Cahiliye, Sadru’l-İslâm, Emevîler ve Abbâsiler dönemlendirmelerindeki fikir birliğinin, Memlükler dönemi için söz konusu olmadığı görülür. Müsteşrik araştırmacıların çoğu bu dönemi çöküş, gerileme gibi kelimelerle nitelerken bir kısmı yok sayar. Arap dünyasında yazılan ilk Arap edebiyatı tarihi kitapları da bu nitelemelerin tesiri altında kalmıştır. Arap edebiyat tarihini Cahiliye’den Modern döneme kadar inceleyen bu kitaplardaki Memlükler dönemi nitelemelerine karşı çıkan bir grup yazar ise bu dönemi özgün bir dönem sayarak, dönem hakkında hacimli çalışmalar yapmışlardır. Gerek çöküş söyleminde bulunan araştırmacıların, gerekse karşıt söylemde bulunanların ortaya sürdüğü gerekçeleri bir arada ele almak konuya daha bütüncül bakılmasını sağlar. Bu çalışmanın konusunu Memlükler dönemi Arap edebiyatının, Arap edebiyat tarihi kitaplarındaki görünürlüğü ve kitapların yazarları tarafından bu dönem hakkında ileri sürülen söylemler teşkil etmektedir. Bu çalışmada iki farklı söylemi gerekçeleriyle ortaya koyarak analiz etmek amaçlanmıştır. Edebiyat tarihinin bizzat birincil kaynaklardan okunmasının ve haklarında yazılmış tarihi kitaplardaki algılara eleştirel bakılmasının ne denli önemli olduğunu göstermek çalışmanın temel hedefidir. Memlükler dönemini bu açıdan ele alan bir çalışmanın yapılmamasından doğan boşluk, bu çalışma ile bir nebze doldurulmaya çalışılmıştır. Ansiklopediler dönemi olarak da anılan Memlükler döneminde telif edilen edebi eserlerin çoğunluğunun yazma eser halinde bulunması, dönemle ilgili hatları çok kesin bir portre sunmasa da elde edilen bilgiler ışığında dönemin kesinlikle edebi bir gerileme veya çöküş dönemi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma neticesinde dönemin yok sayılamayacak kadar verimli ve parlak bir dönem olduğu anlaşılsa da özgünlük derecesinin netleşmesi için daha derinlikli araştırmalara ihtiyaç duyulduğu görülmüştür.
Keywords