Rize İlahiyat Dergisi (Apr 2024)

Kırâatlerde Müdrec Kavramı, Osman Bayraktutan

  • Hasan Hüseyin İslam

DOI
https://doi.org/10.32950/rid.1404017
Journal volume & issue
no. 26
pp. 207 – 212

Abstract

Read online

İlk insan Adem’in (as) yaratılışıyla birlikte insanlık, peygamberler vasıtasıyla vahye muhatap olmuştur. Adem’le (as) başlayan vahiy tecrübesi son peygamber Hz. Muhammed’e (sav) kadar devam etmiş ve bu vahiy silsilesi Kur’an’la son bulmuştur. Kur’an’ın nüzulü ile birlikte sözlü vahyin yazılması işlemi, bizzat Hz. Peygamber (sav) kontrolünde yapılmış ve vahiy kâtiplerine yazdırılmış ancak Hz. Peygamber’in sağlığında Kur’ân toplanarak bir kitap haline getirilmemiştir. Hz. Peygamber’in (as) vefatından sonra Hz. Ebubekir’in hilafeti döneminde kitap haline getirilen Kur’ân, Hz. Osman’ın hilafeti döneminde çoğaltılarak günümüze kadar herhangi bir değişikliğe uğramadan gelmiştir. Kitap haline getirilen Kur’an’ın tarihsel süreç içerisinde yazımıyla kırâati arasında bir kısım farklılıkların olduğu görülmektedir. Bu farklılıklar sahih kırâatler olarak kırâat-ı seba/yedi kırâat, kırâat-ı aşere/on kırâat şeklinde kendisini göstermektedir. Bu kırâatlerin yanısıra şâz kırâatler de bulunmaktadır. Sahih ve şâz kıraatlerin hangisine dahil olup olmadığı veya bir kırâat olup olmadığı tartışmalı olan bir diğer kırâat türü daha bulunmaktadır ki bu da Müdrec Kırâat’tır. Müdrec Kırâat’in yedi veya on kırâat içerisinde yer alan bir okuma şekli olup olmadığı bu konuda çalışma yapan âlimler arasında tartışma konusu olmuştur. Kırâat farklılıkları konusunda çalışma yapan âlimlerin bir kısmı müdrec kırâatin bir kırâat şekli olduğunu savunurken bir kısmı ise bunun tefsir mahiyetli Mushaflarda ayetler arasında açıklama olduğunu iddia etmişlerdir. Suyûtî’ye kadar Müdrec Kırâat’in bir kırâat şekli olduğu konusunda açık bir ifade bulunmazken, Suyûtî ile birlikte müdrec kırâat, kırâat kavramları arasında yer almıştır. Fakat müdrec kırâatin bir okuma şekli olup olmadığı konusunda halen bir kapalılık bulunmaktadır. Bu kapalılığın açıklığa kavuşturulması önem arz etmektedir. Bu konuda geçmişte yapılan çalışmaların bir sentezini yaparak zikri geçen kapalılığı açıklığa kavuşturmak elzem olarak görülmektedir. Zira ahkam konusundaki bir kısım ayetlerdeki kırâat farklılıkları, hüküm değişikliğine de yol açmaktadır. Kritiğini yaptığımız ‘Kırâatlerde Müdrec Kavramı’ isimli bu eser, bu konuda cevap bekleyen sorulara bir nevi cevap niteliğindedir.

Keywords