Hitit İlahiyat Dergisi (Jun 2021)

William Whewell'in Ahlak Felsefesi

  • Metin Aydın

DOI
https://doi.org/10.14395/hid.864337
Journal volume & issue
Vol. 20, no. 1
pp. 263 – 290

Abstract

Read online

Bu makalenin konusunu 19. yüzyıl Britanya’sının en önemli entelektüel figürlerinden birisi olan William Whewell’in ahlaki gelişim ideali oluşturmaktadır. Whewell’e göre ahlak bir gelişim idealini ifade eder. Bu gelişim ideali, sonunda gerçek mutluluğun bulunduğu, insan yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir. Çünkü yaşadığımız her an daha erdemli, daha iyi bir insan olma imkânımız vardır. Ona göre insanın en önemli görevi, bu gelişim idealini gerçekleştirmektir. Bu gelişim idealinin altında Whewell’in ahlak, bilim ve dini birbirleriyle uyumlu olacak şekilde rasyonel bir sistem içerisinde bir araya getirme motivasyonu yatar. Bu motivasyonun kaynağı ise o dönemde en önemli muhalifleri olan faydacı düşünürlerin özellikle de John Stuart Mill’in sezgici ahlaka yönelttiği gayri rasyonellik ve tutarsızlık eleştirileridir. Bu üç alanı birbirleriyle tutarlı hale getirmenin yolu olarak Whewell, tıpkı dinde olduğu gibi ahlak ve bilimi de teolojik bir temele dayandırmakta görür. Buna göre evrenin ve insanın yaratıcısı olan Tanrı, hem doğayı hem de insanların eylemlerini düzenleyecek belirli ilkeler vaz etmiştir. Burada ahlak ve bilime düşen görev bu ilkeleri keşfetmektir. Bu nedenle ahlak ve bilim temelde bir keşif sürecini ifade eder. Whewell, ahlakın temel ilkelerinin ancak sezgisel olarak bilinebileceğini savunur. Whewell’in sezgici ahlak geleneği içerisinde değerlendirilmesinin temel nedeni de bu kabulüdür. Fakat temel ilkelerin bu bilinme aşaması, herhangi bir şekilde gayri rasyonel bir süreci ifade etmez. Bu ilkeleri sezgisel olarak kavrayan temel yeti akıldır. Vicdan ise aklın yargılarını onaylayan bir yetidir. Ancak Whewell’in sisteminde vicdan, akıldan ayrı bir yeti olmaktan ziyade aklın bir yönüne tekabül eder. Böylelikle Whewell, vicdanı ahlakın temel ilkelerini kavrayan akıldan ayrı bir yeti olarak kabul eden sezgici ahlak düşünürlerinden ayrılır. Whewell’e göre vicdan insanın rehberidir fakat vicdanın yargıları zaman zaman yanılabilir. Bu nedenle de vicdanın sürekli olarak akıl tarafından kontrol edilip geliştirilmesi gerekir. İşte Whewell’in ahlaki gelişim idealini temellendirdiği nokta da burasıdır. Çünkü insana düşen görev, vicdanını sürekli olarak geliştirip tüm yargılarını en üstün kurala uygun hale getirmektir. İşte bu da ahlaki gelişime tekabül eder. Ahlaki gelişimde en yüksek iyi, ödev ve erdem kavramları son derece önemlidir. Whewell’in sisteminde en üstün kural ise Tanrı iradesini ifade eder. Tanrı’nın emirlerine itaat etme yükümlülüğü ödev, ödevi yerine getirmek ise erdeme karşılık gelir. Bu nedenle ödevin ihlali bir anlamda Tanrı’nın emrinin ihlalidir. Ödevi yerine getirmemek, Tanrı’nın iradesine karşı gelmektir. Dinî bağlamda ise bu, günaha tekabül eder. Fakat Whewell, ahlaki gelişim idealini aklın tek başına gerçekleştiremeyeceğini savunur. Bunun temel nedeni, aklın sınırlı yapısıdır. Bu nedenle akıl, bu süreçte vahyin yardımına ihtiyaç duyar. Fakat Whewell, sisteminin rasyonel zeminini muhafaza edebilmek için vahiy karşısında akla, vahyedilmiş din karşısında akla dayanan doğal dine öncelik verir. Ancak Whewell, yine de gelişim idealinin tamamlaması için vahyin yardımını zorunlu görür. Hatta öyle ki vahyin bu yardımını kabul etmeyen, vahye inanmayan kişilerin kınanması gerektiğini söyler. Çünkü ona göre bu gelişim ideali, aklın ulaşamayacağı ve ancak vahiy tarafından verilebilecek bilgilerle tamamlanabilecektir. Whewell, bu noktada o kadar ileri gider ki İsa Mesih’in yeryüzüne inişinden önce hiçbir insanın ahlaki tekamülünü tamamlayamadığını ileri sürer. Buna da gerekçe olarak vahyin o dönemlerde olmamasını gösterir. Whewell’in bu iddiasının kendi sisteminin rasyonelliğini etkileyip etkilemediği makalenin temel tartışma alanını oluşturmaktadır. Kanaatimizce Whewell’in vahyin yardımı olmaksızın ahlaki gelişim idealinin tamamlanamayacağı şeklindeki yaklaşımı, ahlak teorisinin rasyonel zeminini tamamen ortadan kaldırmasa bile ciddi biçimde tartışmalı hale getirmektedir.

Keywords