Diyanet İlmi Dergi (Mar 2021)
MEAL OKUMANIN MAHİYETİ
Abstract
Her kutsal metin kendi peygamberinin diliyle inmiştir. Tevrat İbranice, İncil Aramice ve Kur’ân-ı Kerîm Arapça nazil olmuştur. İlahî kitapların muhatapları kutsal kitapları doğal olarak kendi indiği dil üzerinden okumuşlardır. İlahî hitapların indiği dilin dışında başka diller üzerinden tercüme/meal düzeyinde okunması meselesi son birkaç yüzyılda daha fazla tartışılır olmuştur. Özellikle ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla her devlet kendi dilini ön plana çıkarmıştır. Bu durum, aynı zamanda ulusların bağlı oldukları dinin kutsal kitaplarının kendi dillerine çevrilmesini gerekli kılmıştır. Ülkemizde Kur’ân-ı Kerîm’i Türkçe’ye meal düzeyinde çeviri hareketi ilk etapta kültürel ve politik unsurların etkisiyle başlamış, daha sonraki süreçte ise, kimi zaman yapılan meallerin hatalı ve yetersiz görülmesi kimi zaman da dildeki değişim vb. saiklerle artarak devam etmiştir. Bugün okuryazar olan her Müslüman’ın meal düzeyinde Kur’ân’la muhatap olması mümkündür. Ancak Kur’ân’a doğrudan meal düzeyinde muhatap olma konusu kendi içinde bazı problematik hususları barındırmaktadır. Bu makale, Kur’ân’ı salt mealinden okuma etkinliğinin ilâhî hitabı anlamada yeterli olup olmadığını ele almaktadır.