Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Oct 2023)
Katılım Bankacılığı ve Geleneksel Bankacılık ile Ekonomik Büyüme İlişkisinin Karşılaştırmalı Analizi: Türkiye Örneği
Abstract
Ekonomilerde fon alışverişine aracılık eden finans sektörü ekonomilerin büyümesinde ve gelişmesinde son derece önemlidir. Bir ülkenin finans sektörü ne kadar gelişmiş ise ekonomideki olası şoklara karşı dayanıklılığı o kadar artar. Katılım bankacılığı, son yirmi yıllık dönemde bankacılık sektörünün gelişmesine ve derinleşmesine büyük katkı sağlamıştır. Bu noktadan hareketle çalışmanın konusu hem geleneksel bankaların hem de katılım bankalarının ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini incelemektir. Bu çalışma, geleneksel bankacılık sektörü ile katılım bankacılığı sektörünün ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini karşılaştırmayı amaçladığı için konu iki farklı model çerçevesinde incelenmiştir. Oluşturulan modellerde diğer çalışmalardan farklı olarak kamu sektörünün etkilerini de görebilmek için kamu harcamaları bağımsız değişken olarak yer almaktadır. Bu yönüyle çalışma, literatürdeki diğer çalışmalardan ayrışmaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığından elde edilen çeyreklik veriler 2006-2022 dönemini kapsamaktadır. Her iki modelde bağımlı değişken olarak gayrisafi yurtiçi hasıla değişkeni kullanılmıştır. Oluşturulan ilk model katılım bankacılığı sektörünün ekonomi üzerindeki etkilerine odaklandığından, bağımsız değişken olarak katılım bankalarının topladığı fonlar ve sağladığı finansmanlar kullanılmıştır. İkinci modelde ise geleneksel finans sektörünün ekonomi üzerindeki etkileri ölçüleceği için bağımsız değişken olarak geleneksel bankaların topladığı mevduatlar ve kullandırdığı krediler kullanılmıştır. Modellerde yer alan değişkenlerin tamamı, fiyat hareketlerinin etkilerinden arındırılarak reel hale getirilmiştir. Ayrıca tüm değişkenler logaritmik formda analizlere dâhil edilmiş olup mevsimsel etkilerden arındırılmıştır. Modellere bağımlı değişkendeki önemli kırılmaları dikkate alarak kukla değişkenler eklenmiştir. Modellerdeki değişkenlerin tanımlayıcı istatistikleri incelendiğinde, değişkenlerin tamamının ortalama ve medyan değerleri oldukça yakın olup normal dağılıma uygun olduğu görülmektedir. Bu sonuç üzerinde değişkenlerin tamamının doğal logaritmalarının alınmasının ve böylece aykırı değerlerin törpülenmesinin etkili olduğu söylenebilir. Ayrıca değişkenlerin tamamı pozitif eğimli olup en yüksek volatilite gayrisafi yurtiçi hasıla ve kamu harcamaları değişkenlerine aittir. Değişkenlerin stokastik eğilim etkileri içermesi sahte regresyona sebebiyet verebileceğinden değişkenlere ilişkin hem geleneksel hem de yapısal kırılmalı birim kök testleri uygulanmıştır. Yapısal kırılmaları dikkate almayan geleneksel birim kök testi, bağımlı değişken olan gayrisafi yurtiçi hasıla için çelişkili sonuçlar sunmaktadır. Yapısal kırılmalı birim kök testi sonuçlarına göre her iki modelde ortak değişken olarak yer alan kamu harcamaları değişkeni düzeyde durağandır. Benzer şekilde katılım ve geleneksel bankaları tarafından toplanan fonlar düzey seviyede durağanken diğer değişkenler birinci farklarda durağandır. Yapısal kırılmalı birim kök testine göre de değişkenler farklı seviyelerde durağandır. Bu koşullar altında, etkin tahminler sunan ARDL sınır testi yöntemi tercih edilmiştir. Katılım bankacılığı sektörünün ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini ölçmek için kurulan ilk modelde yapılan analiz sonuçlarına göre, modeldeki tüm değişkenler uzun dönemde birlikte hareket etmekte olup eş bütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Katılım bankalarının sağladığı finansmanlar ile kamu harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla üzerindeki etkisi pozitifken katılım bankalarının topladığı fonların etkisi negatiftir. Bu sonuç, katılım bankalarınca sağlanan finansmanların iktisadi faaliyetleri olumlu etkileyerek etkin bir şekilde kullanıldığını göstermektedir. Ancak katılım bankaları topladığı fonları etkin kullanamamaktadır. Geleneksel bankaların ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini analiz etmek için kurulan ikinci modelde de değişkenler uzun dönemde birlikte hareket etmekte olup eş bütünleşme ilişkisi ortaya çıkmaktadır. Geleneksel bankaların kullandırdığı kredilerin ve kamu harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasılaya etkisi pozitifken toplanan mevduatların etkisi negatiftir. Bu sonuçlar, banka kredilerinin ekonomiyi olumlu etkileyecek şekilde kullandırıldığını göstermektedir. Katılım bankalarında olduğu gibi geleneksel bankalar da topladıkları mevduatı iktisadi faaliyetleri olumlu etkileyecek şekilde kullanamamaktadırlar. Ayrıca ilk modelde katılım bankalarının sağladığı fonların gayrisafi yurtiçi hasıla üzerindeki etkisini gösteren katsayı, geleneksel banka kredilerinin katsayısından daha büyük olduğu için katılım bankalarının finansmanda geleneksel bankalara göre daha etkin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Her iki modelde de kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. Bu sonuç, Keynesyen hipotezi destekler niteliktedir.
Keywords