İlahiyat Akademi (Dec 2021)

‘İslam Dünyası’nda Birlik Söylemi: ‘Locked-In Sendromu’nu Aşmanın İmkânı Olarak ‘Birlik Siyaseti’nden ‘Beraberlik Politikası’na

  • Mustafa Macit

DOI
https://doi.org/10.52886/ilak.916568
Journal volume & issue
no. 14
pp. 157 – 178

Abstract

Read online

Tarihsel koşullar içerisinde belirginleşmiş bir İslami birlik söylemine göre tevhit sadece Allah’ın birliğinin ifadesi değil ümmetin birleştirici ve düzenleyici ilkesi olarak toplumsal bir modeldir. İslam’ın ilgili teorik öğretilerine yaslanmakla birlikte tarihsel koşullar içerisinde belirginleşmiş bu söylem, tevhidi inanç ortaklığına dini bir statü kazandıran ilke, ümmeti de bu statünün ifadesi nesne olarak ayırt ederek, inşa edip kurmaya yönelir. İlk bakışta söylemin, ümmet olarak ifade edilen nesneye uygun düştüğü zannedilse de biraz yakından bakıldığında nesnesinin iç düzenini yansıtmadığı gözlenebilir. Böyle bir gözlemden hareketle ele alınan bu çalışmanın amacı, Foucault’çu bir yaklaşımın koordinatları içerisinde söz konusu söylemi analiz etmektir. Çalışmamız, iki aşamalı olarak organize edilmiştir. Birinci aşamada “Allah birdir, ümmet de bir olmalıdır.” şeklindeki söylemin oluşumu, kurmaya veya dönüştürmeye çalıştığı nesne ile ilişkisini eleştirel bir analize tabi tutarak; söylemin ümmetin nesnel gerçekliği ile görünüşte kuvvetli olan bağını sorguladık. İkinci aşamada ise nesnel gerçeklikte gömülü olanı keşfetmeyi; öncesinde sorguluyor gibi yaptığımız söylemi nesne ile meşru ve mümkün ilişkilerini tanımlayarak bilgi sosyolojik bir perspektifle yeniden kurmayı denedik. Bu deneme ile açığa çıkan söylemi, “Allah birdir, ümmet bir değil beraber olabilir.” şeklinde betimledik.

Keywords