Journal of Contemporary Medicine (Dec 2019)

Lökositoklastik vaskülitli hastaların demografik, etyolojik ve klinik özellikleri tek merkez deneyimi

  • Dilek Tezcan,
  • Muhammet Limon,
  • Semral Gülcemal,
  • Sema Yılmaz

DOI
https://doi.org/10.16899/jcm.572537
Journal volume & issue
Vol. 9, no. 4
pp. 395 – 399

Abstract

Read online

ÖZ Amaç: Lökositoklastik vaskülit, primer deri tutulumu ile seyreden, esas olarak post kapiller venülleri etkileyen bir küçük damar vaskülit formudur. Etiyolojide ilaçlar, enfeksiyonlar, maligniteler, sistemik inflamatuvar hastalıklar gibi çeşitli nedenler yer almaktadır. Ancak olguların bir kısmında neden saptanamamakta ve bu olgular idiyopatik olarak değerlendirilmektedir. Klinik olarak özellikle alt ekstremitelerde sınırlı palpe edilebilen purpuralar ile karakterize olup, nadiren yaygın tutulum da gözlenebilmektedir. Bu çalışmada, kliniğimizde lökositoklastik vaskülit tanısı almış hastalarda etiyolojik faktörler, demografik ve klinik özelliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Ocak 2018 - Nisan 2019 arasında Romatoloji Bilim Dalında 2012 Uluslararası Chapel Hill Toplantısına göre lökositoklastik vaskülit tanısı konulan 40 hasta dahil edildi. Çalışmaya 18 yaş üstü hastalar dahil edildi. Hastaların epidemiyolojik, klinik, laboratuar bulguları ve tedavi bilgileri retrospektif olarak dosya kayıtları incelenerek elde edildi.Bulgular: Kırk hastanın (25 kadın, 15 erkek) yaş ortalaması 48.02±19.9 olduğu tespit edildi. Kutanöz lezyonlar en sık alt ekstremite yerleşimli, palpe edilebilen purpurik papül-plaklar şeklindeydi ve lezyonlara en sık eşlik eden semptomun kaşıntı olduğu saptandı. Hastaların %37.5 ’inde herhangi bir etyolojik neden saptanmamasına karşın, kalan hastaların %25’inde enfeksiyon ve/veya ilaç kullanımı öyküsü mevcuttu. Hastaların % 37.5’ine malignite ve romatizmal hastalık eşlik ediyordu. Sistemik kortikosteroidler en sık tercih edilen tedavi seçeneğiydi. Sonuç: Lökositoklastik vaskülit çoğunlukla ilaçlar ve enfeksiyon tarafından tetiklenen, malignite ve romatolojik hastalıkların da eşlik edebileceği iyi seyirli, kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır. Altta yatan etiyolojinin belirlenmesi tedavide önemli bir basamak olmakla birlikte sistemik kortikosteroidler de etkin bir tedavi seçeneğidir.

Keywords