Uludağ İlahiyat Dergisi (Jun 2023)

Osmanlı Ebeveyn-i Resûl Risâleleri Geleneğinin İlk Halkası: İbnü’l-Hatîb el-Amâsî’nin (ö. 940/1534) İnbâʾü’l-ıṣṭıfâʾ fî ḥaḳḳı âbâʾi’l-Muṣṭafâ’sı

  • Ulvi Murat Kılavuz,
  • Kevser Demir Bektaş

DOI
https://doi.org/10.51447/uluifd.1163133
Journal volume & issue
Vol. 32, no. 1
pp. 55 – 94

Abstract

Read online

İslam düşünce geleneğinde tartışma konusu olan Hz. Peygamber’in anne ve babasının (ebeveyn-i Resûl) dinî ve uhrevî durumu, literatürde ilk olarak Ebû Hanîfe’nin (ö. 150/767) el-Fıḳhü’l-ekber’inde “Ebeveyn-i Resûl küfür üzere öldüler.” şeklinde yer almıştır. Osmanlı döneminde de Hz. Peygamber’in anne ve babasının dinî ve uhrevî durumu hakkında müstakil risaleler yazılmıştır. Bu mesele, Osmanlı ilim dünyasında el-Fıḳhü’l-ekber şerhlerinin kaleme alınması, dönemin siyasi konjonktürünün sonucu olarak Şîa ile Râfızîlik adı altında gerçekleşen dinî mücadele, toplumda giderek yaygınlaşan tasavvufî temayüller ve esasen Ekberî bir anlayış olan nûr-i Muhammedî düşüncesi gibi sebep-lerle gündeme gelmiştir. Osmanlı döneminde bu konuda yazılan risalelerin ilki İbnü’l-Hatîb el-Amâsî’nin (ö. 940/1534) İnbâʾü’l-ıṣṭıfâʾ fî ḥaḳḳı âbâʾi’l-Muṣṭafâ isimli eseridir. Kendisi de nûr-i Muhammedî düşüncesini benimseyen İbnü’l-Hatîb’in ebeveyn-i Resûl’ün ehl-i necât olduğu görüşünü benimsediği bu risalenin amacının Hz. Peygamber hakkında yanlış düşüncelere ulaşılmasının önüne geçmek olduğu anlaşılmaktadır. Eserinde İbnü’l-Hatîb görüşünü Hz. Peygamber’in şerefli nesebini temel alarak izah etmiş, bu konuda oluşan itirazlara ve karşıt görüşü iddia edenlere âyet, hadis ve rivayetler üzerinden cevaplar getirmiştir. Onun nûr-i Muhammedî düşüncesine bağlı olmasının açıklama ve istidlallerine yansıdığı görülmektedir. Bu risâlenin ebeveyn-i Resûl meselesinin Osmanlı ilim çevrelerine taşıyıcısı konumunda olması risâlenin önemini teşkil etmektedir. İbnü’l-Hatîb’in bu risâledeki görüş ve açıklamalarının kendisinden sonraki dönemde dayanak olma ve eleştiriye muhatap kılma şeklinde iki yönlü bir etki bıraktığı söylenmelidir.

Keywords