İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (Jun 2020)

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU HÜKÜMLERİNE GÖRE KEFİL İLE REHİN VEREN ÜÇÜNCÜ KİŞİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

  • Yasemin YÜCESOY YILMAZ

Journal volume & issue
Vol. 11, no. 1
pp. 100 – 109

Abstract

Read online

Bir alacağı teminat altına almak için hem kefalet sözleşmesi yapılması, hem de rehin tesis edilmesi mümkündür. Kefaletin mutlaka asıl borçlu dışında üçüncü bir kişi tarafından verilmesi gerekir. Ancak rehin, asıl borçlu tarafından ya da üçüncü bir kişi tarafından verilebilir. Alacaklının kefil ya da rehin veren üçüncü kişi tarafından tatmin edilmesi hâlinde, yapılan ödeme bakımından anılan bu kişilerin (kefil ve rehin veren üçüncü kişi) halefiyete dayalı olarak birbirlerine rücu edip edemeyecekleri, çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Konu ile ilgili 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)’ndan farklı olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 596’da özel düzenlemeler yer almaktadır. Anılan hükmün ikinci fıkrasında alacaklıyı tatmin eden kefilin kural olarak, kefalet sözleşmesi kurulmadan önce ya da en geç sözleşmenin kurulması anında borçlu dışında üçüncü kişi tarafından verilen rehin haklarına başvurabileceği düzenlenmiştir. Aynı hükmün dördüncü fıkrasında ise kural olarak, rehnin kefaletten sonra verilmesi hâlinde rehin veren üçüncü kişinin kefile başvurabileceği düzenlenmiştir. Bu konuda ayrıca TBK m. 127/f. I, b. 1 ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 884 hükümlerinde de düzenlemeler yer almaktadır. Ancak TBK m. 596 hükmü daha özel bir düzenleme olduğundan, uyuşmazlık ortaya çıktığında öncelikle uygulanmalıdır.

Keywords