Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Feb 2019)

Kaymakam Hasan Tahsin Efendi

  • Hasan Ali Polat

Journal volume & issue
no. 41
pp. 181 – 193

Abstract

Read online

Şehirler üzerine yapılan çalışmalar içerisinde şehrin yetiştirdiği şahsiyetlere yönelik incelemeler önemlidir. Çünkü tarihin öznesi insandır; onsuz bir tarih yazımı da düşünülemez. Bu çalışmada Konya vilâyetinin Antalya [Teke] Sancağı hudutları dâhilindeki İbradı kasabasında doğmuş ve bürokraside yirmi altı yıl hizmeti görülen Hasan Tahsin Efendi’nin hayatı üzerinde durulacaktır. 1850 İbradı doğumlu olan, Atik Mektebi’ndeki tahsili sonrasında 1868’de -on sekiz yaşında iken- mülazemetle [stajyer olarak] Zaptiye Nezareti İstintak Odası’na dâhil olan ve 1869’da Mekteb-i Maarif-i Mülkiyye’ye kaydolan Tahsin Efendi, Kasım 1872’de mezun olarak Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliye Mazbata Odası’nda memuriyete başladı. 1873 senesinden itibaren Konya Vilâyeti dâhilinde Ereğli, Seydişehir, Akşehir, Beyşehir ve Bozkır gibi kazalarda kaymakamlık, Niğde’de ise baş-tahsildarlık yaptı. 27 Eylül 1892’de Halep vilâyeti Bilan [Belen] kazası kaymakamlığına, 17 Eylül 1894’de de aynı vilâyetin Zeytun kazası kaymakamlığına tayin edildi ve bu vazifede iken 30 Ekim 1894’de Zeytun’da vefat etti. Kaymakam Hasan Tahsin Efendi, 1876’da Akşehir Kaymakamı iken kaza müftüsü Ömer Efendi’nin irtikâp suçlaması sebebiyle görevinden alındı ve yargılandı. Hakkındaki iddiaları külliyen yalanlayan Tahsin Efendi, netice itibariyle beraat etti. Bozkır Kaymakamı iken hükümet konağında çalışan birine hakaret ve küfür ederek O’nu Karaman’a sürgün etmekle itham edildi. Yine 1888 senesinde, 11 Haziran’da olması gereken Ramazan Bayramı’nı bir gün öne çekerek 10 Haziran’da kutlattığı, Cami-i Şerif’te hutbe okutarak bayram namazı kıldırttığı yönünde kaza naibi tarafından şikâyet edildi. Ancak Tahsin Efendi’nin suçsuz olduğu, kaza naibinin izniyle bu uygulamanın gerçekleştiği tahkikat neticesinde anlaşıldı. İlaveten yine Bozkır Kaymakamı iken Hacı Mehmet Efendi’nin nişanlı olan kızını zorla başkasına vermek ve Mehmet Efendi’yi darp ederek ölümüne sebep olmakla suçlandı; lakin, önceki pek çok itham gibi bu ithamlardan da aklandı. Tahsin Efendi’nin vefatı sonrasında ailesi zor durumda kaldı. Aile, Atiyye-i Seniyye tertibinden yapılan ödeme ile memleketi İbradı’ya ulaşabildi. Oğlu Mehmet Reşit Efendi, Halep Mekteb-i İdâdîsinde tahsil görmek üzere meccanen [ücretsiz] kaydedildi. Ailenin İbradı’da, Mehmet Reşit Efendi’nin ise Halep’te oluşu tatil günlerinde gidip-gelmeyi zorlaştırmakta ve zaruretini ziyadeleştirmekteydi. Bu yüzdendir ki Mehmet Reşit Efendi, Konya Mekteb-i İdâdisine meccanen naklini talep etti ve talebi kabul görerek Konya Mekteb-i İdâdîsine nakli gerçekleşti. Arşiv kayıtlarının esas alınacağı çalışmada, Hasan Tahsin Efendi’nin Ereğli’de başlayan ve Zeytun’da noktalanan kaymakamlık hayatının yanında hakkındaki bazı şikâyetlere ve şikâyet neticelerine de yer verilecektir.

Keywords