Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2020)
Ortadoğu’da Askeri Denge ve İttifaklar: I. Dünya Savaşı’ndan Yeni Dünya Düzeni’ne Bir Süreç Analizi (1918-2010)
Abstract
Günümüz Uluslararası İlişkiler disiplini için en çok ilgi çeken bölgelerden birisi olan Ortadoğu’nun güvenlik atmosferine ve askeri dengesine dair Türkçe ve İngilizce yazın dizinde hala önemli boşluklar bulunmaktadır. Bu durum özellikle Türkçe literatürde daha elzem bir durumdayken bu çalışma var olan bu boşluğun belli bir düzeyde de olsa giderilmesi hedefini taşımaktadır. Bu çalışmada, Ortadoğu askeri dengesinin Osmanlı’nın yıkılışı sonrasında hangi parametreler üzerinden oluştuğu ve bu dengenin hangi devletlerce normlaştırılmaya ve hangi devletlerce değiştirilmeye çalışıldığı analiz edilmiştir. Bu çalışmada, makale içerisinde sunulan dönemselleştirme dahilinde, savunma harcamalarını, askeri çatışmaları, bölgesel ittifakları ve küresel iş birliklerini bağımsız değişkenler olarak ele alınmaktadır. Bu parametreler vasıtasıyla da Ortadoğu askeri dengesinin seyri ve yaşanan değişiklikler açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu süreç analizi sayesinde Ortadoğu’da son asırda oluşan ittifaklardan yola çıkılarak bir bölgesel ittifak tipolojisine ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu makalenin gidermeye çalıştığı en asli yazın dizin boşluğu bölgenin modern askeri tarihini bir arada sunan tarihsel çalışmaların yoksunluğudur. Bu anlamda makale çatışmaların, savunma harcamalarının, bölgesel ittifakların ve küresel iş birliklerinin askeri dengeye olan etkisine odaklanırken ticaret, güvenlik dışında kalan politik süreçler vb. değişkenleri çalışmanın ölçeğini sınırlandırmak adına kontrol değişkenleri olarak araştırmanın dışında bırakmıştır. Bu soyutlaştırma ve kısıtlamanın temel amacı bu makalenin Ortadoğu askeri dengesi üzerinde yoğunlaşmasını sağlamak ve Ortadoğu güvenliğini sadece bu boyutuyla ele alarak çalışmanın fizibilitesini arttırmaktır. Çalışmanın en önemli üç bulgudan ilki bölge askeri dengesinde Soğuk Savaş sürecinin ve küresel rekabetin izdüşümünün sahip olduğu şekillendirici etkidir. İkincisi, Arap-İsrail sorununun süregelen çözümsüzlük vasfı ile bir meydan okuma aracına dönüşmüş olmasıdır. Son bulgu ise bölgedeki ittifakların temel anlamda üç parametre üzerinden şekillendiğidir.
Keywords