Eskiyeni (Sep 2020)

Arapçanın Söz Varlığında Renk

  • Hasan Selim Kıroğlu

DOI
https://doi.org/10.37697/eskiyeni.764352
Journal volume & issue
no. 41
pp. 757 – 774

Abstract

Read online

Renkler, insanın dünyayı tanımasını ve çevresindeki varlıklarla iletişime geçmesini sağlayan en önemli olgulardandır. İnsanın var olduğu ortam ile ilişki kurmasını sağlayan, çevresini algılamaya aracılık eden, varlık dünyamızı şekillendiren temel argümanlardan biri de renktir. Yalnızca Arap algısını ya da Araplara ait değerleri anlamak için değil Kur’an’ın indiği toplumun eski şiirlerinden başlamak üzere Arap tarihini, şiirini, edebiyatını da bu bakımdan gözden geçirmek gerekir. Eski Arap şiirinde kullanılan renk, imge ve çağrışımların yanı sıra Arap kültüründe renk olgusuna ait özellikleri bilmekte fayda vardır. Eski Arap Cahiliye dönemine ait toplumsal kodlamaları renk olgusu üzerinden okuyup Arap insanı ve toplumunu nasıl etkilediğini anlayabiliriz. Dünyayı gerek din ve gerek siyasi bağlamda etkilemiş olan Kur’an-ı Kerim’i anlamanın bir yolunun da eski Arap şiirini anlamaktan geçtiğini düşünmekteyiz. Sadece bu yönden bakıldığında bile renklerin insan ve toplum üzerinde ne kadar önemli bir etkisi olabileceğini görmekteyiz. Eski Arap şiirinin eski Arap halklarının kültürel birikimlerinin bir sonucu olduğunu düşünecek olursak, gelecek nesillere taşıdıkları bu mirasın bir köprü vazifesi gördüğü anlaşılmaktadır. Eski yeni Arap halklarının vazgeçilmezi olan çölün sunduğu yaşam formatı, üzerinde yaşayanların zihin, bellek ve algısı üzerinde nasıl bir etki bırakmışsa renklerin de bu yaşam formatında böyle bir etkisinin olabileceği görülmelidir. İnsan yaşamında dil denilen aracın iletişim için ne kadar elzem bir şey olduğu görülürse, bir o kadar da renkler için aynı şeylerin düşünülmesi gerekmektedir. İletişim için dil ne kadar elzem ise renkte bir o kadar önem arz etmektedir. Dil denilen aracın sadece gramatik bir dizge olmadığı, harf ve kelimelerin zihin, bellekte dönüp dolaşan bir gizem olduğu bilinmektedir. Sonra ağızdan çıkıp büyülü ifadelere dönüşen bir hayalet şekline dönüşmekte, bazen barışa bazen de savaşa neden olabilecek bir araç olabilmektedir. Dil gizeminin içinde renklerin büyülü bir gücün olduğu şüphesizdir. Dil ve renk adeta iç içe geçmiş iki ikiz gibidir. Renkleri dilsiz, dili renk olgusu olmaksızın düşünmemek gerekir. Özelde Arapları genelde insanlığı etkileyen Kur’an-ı Kerim’in en önemli mesajı dil ile aktarılmaktadır. Hatta bunun için özel okuyucuları bulunmaktadır. Dil insanlığa mesaj verirken dil sahiplerinin kavramsal dünyasında bulunan kodlamaları ortaya koymaktadır. Bu kodlamaların biri de renk olgusudur. Nitekim renkler, bünyesinde, sihirli ve ruhani bir etki oluşturma potansiyelini de bulundurmaktadır. Buradan hareketle bir toplumun kültür yapısı ve dilinin incelenmesi yapılırken o toplumun renk dünyası ile ilgili kavramların da ele alınmasında fayda vardır. Geçmişi geleceğe taşıyan kültürel kodlar arasında renklere ait simgesel yapının da ele alınması gerekir. Arap toplumunda renkler genellikle zaman ile ilgili ifadeleri anlatırken, sosyal, dinî ve fikrî anlamları da kapsadığı bilinmektedir. Büyük bir insan kitlesi tarafından anlaşılmak için incelenen Kur’an’ın da Arap dili ile ifade edildiği düşünülürse, Arap toplum yapısında bulunan renklerin, kültür yapısı içinde bir amacı ve anlaşma aracı olduğu üzüntü, neşe, içtenlik, hayır ve hayırsızlık gibi duyguları ifade etmede kullanıldığı görülmektedir. Bugün renklerle ilgili birçok alışkanlığımızın temelinde geleneksel kabullerin bulunduğu da dikkate alınacak olursa, Arap insanının bu yönünü es geçmenin doğru olmadığını söylemek lazım. Bu gelenekler eskiyi yeniye bağlarken öğrenmemiz gereken bilgilerin kıymetini bir kez daha ortaya koymaktadır. Dil kültür ilişkisi incelenirken kültür kodlarından rengi de hesaba katmamız gerekmektedir. Bu çerçevede makalemizde dilin kültürel kodlarla ilgilisi, tarihten günümüze Arapların renk algıları ve Arap-İslam kültüründe renklerin kazandığı siyasi, toplumsal, maddi ve manevi anlamlar üzerinde durulacaktır

Keywords