Hitit İlahiyat Dergisi (Dec 2024)
Ayasofya 23: Süleymaniye Kütüphanesinde Bulunan Abbâsî Dönemi Bir Kur’ân-ı Kerîm Elyazması
Abstract
Bu makale Süleymaniye Kütüphanesi Ayasofya Koleksiyonunda yer alan Ayasofya 23 numaralı nâtamam Kur’ân elyazmasını incelemektedir. Söz konusu elyazması Kūfī hattıyla parşömen üzerine yazılı ve her yüzünde beş satır bulunan 67 yapraktan müteşekkildir. Dikdörtgen formundaki yazmanın boyutları 32,5x22 – 23,5x13,5 cm’dir ve 29/el-ʿAnkebūt, 30/er-Rūm, 31/Luḳmān, 32/es-Secde, 33/el-Aḥzāb surelerini içermektedir. Kardeş nüshaları birçoğu yurt dışında olmak üzere 10 farklı kütüphane ve koleksiyona dağılmıştır. Yazma, kıraatler açısından kayda değer bir çeşitlilik arz etmektedir ve tezyinatı dikkat çekmektedir. Resm kahverengi mürekkeple imla edilmiş; harekeler kırmızı noktalarla belirtilmiş ve kıraat farklılıkları büyük oranda yeşil, nadiren altın mürekkeple gösterilmiştir. Taḫmīs işaretleri hā harfine benzer şekilde, taʿşīr işaretleri ise çiçek formunda altın mürekkeple resmedilmiştir. Bu makale elyazmasını muhteva, kodikoloji, imla, ayet sonu işaretleri, zabt, kıraat ve süsleme özellikleri çerçevesinde analiz etmektedir. Türkiye’de hicrî birinci asırdan başlayıp ileri döneme tarihlenen birçok Kur’ân yazması bulunmaktadır; ancak bu mirasın büyük bir kısmı henüz araştırma konusu olmamıştır. Kur’ân yazmaları üzerine yapılacak çalışmalar, tarihsel bağlantıları tespit etme noktasında kıymet taşır. Mevcut yazmalar arasındaki ilişkinin incelenmesi, yazmaların soy ağacının belirlenmesinde önemli yer tutmaktadır. Nihayetinde bu çalışmalar Kur’ân metninin günümüze değin geçirdiği aşamaların takibini mümkün kılar. Erken dönemlere tarihlenen birçok Kur’ân elyazmasında ferağ kaydı bulunmamaktadır. Üzerine çalışılan yazmanın hangi bölgeden neşet ettiği ve Osman mushafları ile bağlantısı hakkında imla özellikleri ve kıraatlerin diğer mushaflarla karşılaştırılması aracılığıyla tespitler yapılabilmektedir. İmla özellikleri, yazmaların nerede ve ne zaman üretildiğine ilişkin bilgimizi geliştirmenin bir yolu olarak potansiyel sunan bir alandır. Diğer yandan yazma üzerinde ikincil kâtipler tarafından uygulanmış tashih ya da eklemeler yazmanın geçirdiği yolculuğu gösterir. Ayasofya 23 ve aynı mushafa ait varaklar muhtelif çalışmalara konu olmuşsa da mushafın Türkiye kütüphanelerinde bulunan yaprakları üzerine ayrıntılı bir inceleme gerçekleştirilmemiştir. Kaynaklarda harekelerin ilk dönemde kırmızı mürekkep ile belirtildiği zamanla uygulanan mürekkep renginin çeşitlendiği ifade edilmektedir. İncelemeye konu olan yazma hem farklı renkte hareke ve ayırıcı işaretlerin bulunması hem de farklı kıraatlerin aynı nüsha üzerinde gösterilmesi bakımından özel bir konumdadır. Ancak bu durum yalnızca Ayasofya 23’e özgü olmayıp çeşitli Kur’ân yazmalarında karşılaşılan bir özelliktir. Bu çalışmanın amacı imla ve kıraat tercihlerinin ve bunların ifade ediliş biçimlerinin incelenerek Kur’ân metninin intikaline dayalı tespitlere katkı sunmaktır. Çalışmada, yazmanın menşei ve mushaf yapraklarının bulunduğu koleksiyonların tarihçesine dair araştırma yürütülmüş, mushaf yapraklarının Mısır’dan dünya koleksiyonlarına dağıldığına dair bir olasılık söz konusudur. Ancak yazmanın menşei halen belirsizdir. Topkapı E.H. 26 envanter numaralı mushaf varaklarının Topkapı Sarayı Kütüphanesine nereden intikal ettiği bilgisi mevcut olmamakla birlikte yalnızca bu varaklar üzerinde iki padişah mührü mevcuttur. Bunlar 17b ve 18a varaklarında bulunan II. Bayezid mührü ile 18a ve 20a varaklarında bulunan I. Abdülhamid mührüdür. Kökene dair yürütülen araştırmanın ardından kodikolojik tahliller ortaya konmuş, yazmanın okunabilirlik düzeyi yüksektir. Ayrıca sure başlıkları, secde, taḫmīṣ ve taʿşīr işaretleri mevcuttur. Elyazmada iʿcām ve iʿrāb noktalamaları bulunmaktadır. Metin büyük oranda harekelenmiştir ancak kelime ortasındaki harekelemenin düzensiz olduğu görülmektedir. Bu noktada kâtibin takip ettiği bir kuralın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yazmada karma kıraat metodunun kullanılmıştır. Genel anlamda kırmızı noktalar harekeleri, yeşil ve sarı noktalar ise kıraat farklılıklarını ifade etmektedir. Yazmanın imla özellikleri incelendiğinde hazifli yazımın ağırlıklı olduğu görülmektedir. Yazma, yedi kıraat imamından çoğunlukla Ebū ʿAmr b. ʿAlāʾ ve Ḥamza b. Ḥabīb ile uyum arz etmektedir.