Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Dec 2021)

Hanefî Hukuk Düşüncesinde Enflasyonun Borca Etkisi

  • Ahmet Muhammet Peşe

DOI
https://doi.org/10.52637/kiid.987891
Journal volume & issue
Vol. 4, no. 2
pp. 329 – 345

Abstract

Read online

Günümüzde itibari para borçları ödenirken enflasyonun dikkate alınmasının gerekip gerekmediği hususunda görüş ayrılığı bulunmaktadır. Enflasyonun dikkate alınması gerektiği görüşünü savunanlar, çoğunlukla İmam Ebû Yûsuf’un fels borçlarında dirhem değeri üzerinden ödeme yapılması gerektiği yönündeki görüşünü kaynak göstermektedirler. Onlara göre günümüzdeki itibari paralar, felslerle aynı hükümdedir. Enflasyonun dikkate alınmasına karşı çıkanlar ise itibari paraların İmam Ebu Yusuf’un görüşünün kapsamına dahil edilemeyeceği kanaatindedirler. Tartışma büyük ölçüde günümüzdeki itibari paraların İmam Ebu Yusuf’un görüşünün kapsamına dahil olup olmadığı konusundaki belirsizlikten kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla tartışmaya katkı sunabilmek için İmam Ebu Yusuf’un görüşünün illeti ve kapsamının ne olduğunu belirlemek büyük önem taşımaktadır. Bu araştırmanın temel hedefi, İmam Ebu Yusuf’un görüşünün illetini tespit ederek görüşün kapsamını net bir biçimde ortaya koymaktır. Hedefin gerçekleştirilebilmesi amacıyla öncelikle klasik fıkıh literatüründe İmam Ebu Yusuf’un görüşünün kapsamıyla ilgili ortaya konulan görüşler ayrı ayrı incelenmiştir. Bu görüşler ışığında hükmün illetinin ve kapsamının ne olduğu ve son olarak günümüzdeki itibari paraların kapsama dahil edilip edilemeyeceği hakkında bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. İmam Ebû Yûsuf’un görüşünün borcun sebebi ve konusu bakımından kapsamı hakkında klasik dönemde çeşitli görüşler ortaya konulmuştur. Borcun sebebi bakımından kapsamı, Hanefi mezhebindeki hâkim kanaate göre satım akdi ve karzla sınırlıdır. Kimi çağdaş araştırmacıların tespitlerinin aksine, sebebi gasp ve itlaf olan borçlar, kapsama dahil değildir. Borcun konusu bakımından kapsamı, Ebussuûd el-Mısri gibi kimi Hanefî bilginlere göre, fels borçlarıyla sınırlıdır. İbn Âbidîn ise felslerin yanında bir de katkı oranı yüksek mağşuş paraların kapsama dahil olduğu görüşündedir. Bu itibarla başta Ömer Nasuhi Bilmen olmak üzere kimi çağdaş araştırmacıların veznî ve keylî mal borçlarının kapsama dahil olduğu yönündeki yaklaşımları isabetli değildir. İtibari paraları enflasyon konusunda felslerle aynı hükümde görenler, İmam Ebû Yûsuf tarafından diğer paralardan farklı olarak özellikle fels borçlarında dirhem değerinin dikkate alınmasının, felslerin para olarak yaratılmamış olmasından kaynaklandığını düşünmektedirler. Hâlbuki para olarak yaratılmamış olma özelliği, enflasyonun dikkate alınması gerektiği yönündeki hükme münasib olmadığı gibi hükme tesir eden bir vasıf da değildir. Nitekim hükme tesiri olsaydı, söz gelimi karz olarak verilen buğday borcunda ya da sebebi gasb olan fels borçlarında aynı hükmün geçerli olması gerekirdi. Fels borçlarında enflasyonun dikkate alınıp ödemenin dirhem değeri üzerinden yapılması, felslerin o dönemdeki asıl para birimi olan dirhemlerin küsuratını tamamlayan bozuk paralar olmalarından kaynaklanmaktadır. Bir başka ifadeyle fels borçlarında enflasyonun dikkate alınıp ödemenin dirhem değeri üzerinden yapılmasının sebebi, felslerin dirhem değeri üzerinden işlem gören yardımcı paralar olmalarıdır. Felslerin dirhemlerin küsuratını tamamlayan yardımcı para olarak kullanılmaları, onların dirhem değeri üzerinden işlem gördükleri tespitini yapmaya imkân vermektedir. Öte yandan İmam Ebû Yûsuf’a göre fels borçları ödenirken dinar ya da başka bir mal değerinin değil özellikle dirhem değerinin esas alınması, o dönemde felslerin dirhem değeri üzerinden işlem gördüğünü net bir biçimde göstermektedir. Belirlenen bu illet hükme münasib ve hükme tesir eden bir vasıf olduğu için fels borçlarında ödemenin neden dinar ya da başka bir mal değeri üzerinden değil de dirhem değeri üzerinden yapıldığı izah edilebilmekte ve karz olarak verilen buğday borçlarında ya da sebebi gasb olan fels borçlarında aynı hükmün geçerli olmamasının sebebi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca birçok Hanefî fıkıh eserinde İmam Ebû Yûsuf’un görüşünden hiç söz edilmemesi, felslerin dönem dönem asli para birimi haline gelmesiyle izah edilebilmektedir. Günümüzde asli para birimi olarak kullanılan itibari para borçlarında enflasyonun dikkate alınması gerektiği görüşünü savunanların, İmam Ebû Yûsuf’un felslere özgü görüşünü kaynak göstermeleri isabetli değildir.

Keywords