Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi (Mar 2023)

MEVLÂNÂ’NIN ŞİİRLERİNDE REVÂKIYYE DÜŞÜNCESİNİN YANSIMALARI

  • Davoud Sparham,
  • Musa Rahimi,
  • Mehmet Şahin

Journal volume & issue
no. 105
pp. 129 – 149

Abstract

Read online

Bu çalışmada, Revâkıyye ekolünün ahlakî ve felsefî görüşlerinin Mevlânâ’nın başta Mesnevî’si olmak üzere eserlerine nasıl yansıdığı incelenmiştir. Helenistik dönemde ortaya çıkan Revâkıyye, insanlık tarihinin en eski ve en temel felsefi akımlarından biridir. Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan, Truvalı Kleanthes ve Tarsuslu Khrisippos tarafından geliştirilen Revâkıyye, en parlak dönemini M.Ö. III. asırda yaşamıştır. Zaman içerisinde sürekli gelişme gösteren Revâkıyye, bilimsel bir teori olmaktan çıkarak bir ahlak felsefesine dönüşmüştr. Felsefeyi fizik, mantık ve ahlâk olmak üzere üçe ayıran Revâkıyye’nin düşünce temellerini oluşturan en önemli kavramlar arasında; doğaya uygun yaşama, ölüm, kaza ve kadere inanma, herşeyin akıcılığı, değişim, dışsal unsurların geçiciliği, hümanizm, geçmişte yaşananları düşünmeme, yoksullara yardımcı olma, nefs terbiyesi, üzüntüden uzak durma ve mutluluk gelir. Revâkîlere göre evrende mükemmel bir uyum ve iyilik hüküm sürmektedir. Evrendeki bu düzeni sağlayan ise tanrıdır. İnsan bu düzene ve doğaya uygun yaşarsa ahlaklı ve mutlu olur. Ahlakî aklın, insanın içgüdülerine hakim olması durumunda doğru eyleme ulaşılabilir. Bu yönüyle Revâkıyye ahlakı, pratik yaşamla doğrudan ilgilidir. Revâkîlerin ahlak anlayışı ve felsefesi zaman içerisinde bir çok düşünceye etki etmiştir. Yapılan inceleme, Revâkîlerin ahlakî görüşlerinin büyük oranda Mevlânâ’nın düşüncelerine etki ettiğini göstermektedir. Mesnevî’de yer alan insan, nefis ve ahlaka dair konular incelendiğinde Mevlânâ ile Revâkîlerin konuları ele alış biçimleri ve konuya bakış açıları arasında pek çok benzerliğin olduğu ortaya çıkmaktadır. Mevlânâ, tasavvuf geleneğindeki insan felsefesi ile İslam ahlak felsefesini Mesnevî isimli eserinde birleştirmiştir. Mesnevî’de yer alan ahlakî ilkeler erdemli bir ahlâkî kişiliği oluşturmayı hedeflemektedir. Bu yönüyle Mevlânâ’nın öngördüğü ahlak da pratik bir ahlaktır. Mevlânâ, insanın bâtınını derinlemesine incelemiş ve nefsanî yönlerini tüm detaylarıyla ele almıştır. Mevlânâ ahlakı ontolojik değerler ve insanın yapısına uygun kurallar olarak kabul eder. Mevlânâ, ahlâkî birlik ve bütünlüğün oluşabilmesi için bireyin doğa ile uyumlu, nefsini terbiye etmiş, madde ile mana bütünlüğünü sağlamış olması gerektiğini savunur. Revâkîler de aynı tarz ve üslupla insanı ve ahlakı ele almışlardır.

Keywords