Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (Dec 2021)

Adî Konkordato Çerçevesinde "Kayyım"

  • Nurullah Bal

Journal volume & issue
Vol. 4, no. 2
pp. 390 – 414

Abstract

Read online

İcra ve İflâs Kanunu m. 306/2 uyarınca tasdik kararında, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Başarılı bir konkordato uygulaması açısından konkordatonun bireysel-kamusal amaçlarına ulaşılabilmesi için, projenin uygulanma sürecinde alacaklıların ve kamunun menfaatlerinin gözetilmesi noktasında kayyım büyük önem arz etmektedir. Bu önemine rağmen, kayyıma ilişkin mevzuat hükümlerinin sınırlı olması nedeniyle, kayyımın atanması, hukukî niteliği, görevleri, hakları, yetkileri, yükümlülükleri, sorumluluğu ve işlemlerine karşı başvuru yolları gibi konularda öğretide ve uygulamada farklılıklar mevcuttur. Kayyım, prensip olarak alacaklılara yönelik teminat öngörülmediğinden alacaklıların menfaatinin gözetilmesi, bu surette de projenin icrasının güvence altına alınması amacıyla atanmaktadır. Bu itibarla kayyım atanması, tedbir mahiyetinde bir karardır. Konkordatonun kamu düzenine ilişkin niteliği ve projenin uygulanma sürecinde kayyımın yapacağı görevin niteliği göz önüne alındığında, kayyım, iyileştirme-yeniden yapılandırma hukukuna özgü kamu görevlisidir. Kayyım, her ne kadar açıkça düzenlenmiş olmasa da işin gerektirdiği donanıma sahip alanında uzman kişilerden olmalıdır. Dahası profesyonel yönetim-denetim kuruluşları da kayyım olarak atanabilmelidir. Kanun’da açıklık bulunmasa da kayyımın işlemlerine karşı asliye ticaret mahkemesine şikâyet yoluyla başvurulabilir. Kayyımın görev, hak ve yetkileri; her somut olayda proje kapsamındaki ihtiyaca göre mahkeme tarafından sınırlı olarak belirlenmeli ve tasdik kararında açıkça belirtilmelidir. Zira konkordatonun uygulanma sürecinde borçlunun tasarruf yetkisi asıl olup, borçlu işlemlerini serbestçe yönetebilmelidir. Tasdik kararında kayyımın görevleri açıkça belirlenmediği müddetçe, kanun gereği yalnızca işletmenin durumu ve borçların ödeme kabiliyetinin muhafaza edilip edilmediğine yönelik rapor sunmakla yetkilendirilmiş olduğundan, yalnızca denetimle görevlendirilmiş olduğu kabul edilmelidir. Kayyımın göreviyle ilgili hukuka aykırı fiilleri nedeniyle hukukî ve cezaî sorumluluğu bulunmaktadır.

Keywords