İtobiad (Jun 2023)

Nüfus ile Kişi Başına Düşen GSYH İlişkisi: Türkiye’nin 2000’li Yıllarının Değerlendirmesi

  • Senay Oğuztimur

DOI
https://doi.org/10.15869/itobiad.1193768
Journal volume & issue
Vol. 12, no. 2
pp. 733 – 760

Abstract

Read online

Yüzyılı aşkın zamandır nüfusun ekonomi üzerindeki etkilerini konu alan araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalar sonucunda, nüfus ile ekonomik büyüme etkileşiminin iki yönlü mü tek yönlü mü olduğu, hatta olup olmadığı konusunda bir uzlaşıya varılamamıştır. Özetle, ekonomik büyüme ve nüfusun birbirlerini nasıl etkilediğine dair literatürde görüş birliği yoktur. Ancak bilimsel çalışmalarda üç ana görüş üzerinde uzlaşıldığı görülmüştür: (I) Nüfus artışı, ekonomik gelişmeyi olumsuz etkiler, (II) Nüfus artışı, ekonomik gelişmeyi olumlu etkiler, (III) Nüfus artışı ekonomik gelişmeyi ne olumlu ne de olumsuz etkiler. Bu makalenin amacı, literatürde rastlanan bu olgunun ülkemizde nasıl karşılık bulduğunu ortaya koymaktır. Bu amaçla araştırmanın hipotezi: “Türkiye’de illerin nüfusunun büyüklüğü ile kişi başına düşen GSYH arasında ilişki yoktur” olarak saptanmıştır. İki aşamalı olarak tasarlanan çalışmanın ilk aşamasında, nüfus ve gelir verilerini mekansallaştırmak için basit indeks yönteminden yararlanılmıştır. İkinci aşamasında ise, 2004 yılından 2020 yılına kadar dörder yıllık periyotla 2004, 2008, 2012, 2016 ve 2020 yılları için karşılaştırmalı analizleri yapılmıştır. Ülkemizde il nüfusları ile kişi başına düşen GSYH arasında bir ilişki, ki-kare bağımsızlık testi yöntemiyle test edilmiştir. Test sonuçlarına göre, Türkiye’deki durum tam olarak literatürü doğrular niteliktedir. 2004 ve 2008 yıllarında, nüfusun büyüklüğü ile kişi başına düşen GSYH değeri arasında ilişki vardır. 2012 yılı verileri tam olarak sınır değer ile ilişkiye işaret etmektedir. Aslında bir anlamda “ilişki ne var ne de yok denilebilir” görüşünün karşılığıdır. 2016 ve 2020 yılları verileri ise; nüfusun büyüklüğü ile kişi başına düşen GSYH değeri arasında ilişki olmadığını söylemektedir. Bu sonuçlar; konunun çok yönlü, yerelin bağlamsallığı ile açıklanabilir olduğuna işaret etmektedir. Ülkemiz şehirlerinin dengesiz nüfus dağılımı, ekonomilerine de yansımaktadır.

Keywords