Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2021)

İslam Ekonomisi Açısından Türev Ürünlerin Eleştirel Bir Analizi

  • Harun Şencal,
  • Medine Sıcakyüz

DOI
https://doi.org/10.35415/sirnakifd.977157
Journal volume & issue
no. 27
pp. 134 – 158

Abstract

Read online

Bu çalışmanın amacı modern zamana ait bir kavram olan riskin finansallaşan iktisadi sistem sonucunda metalaşmasını ve bu metalaşma sürecinin yol açtığı sonuçları İslam ekonomisi açısından eleştirel bir analize tabi tutmaktır. Modern öncesi dönemdeki belirsizliklerin modern dönemde -özellikle istatistik teorilerinin gelişmesi sayesinde- ölçülebilir ve nicel olarak ifade edilebilir bir karaktere sahip olmasıyla beraber hesaplanabilir belirsizlikler risk kavramına dönüşmüştür. İnsanlar tarafından üretilen ve küreselleşen dünyada artık “örtük” olarak tutulamayan riskler, Beck’in tabiriyle “Risk Toplumu” nu oluşturmuştur. Risk toplumunda artık bir meta haline gelen risk, neoliberal politikalar sayesinde finansallaşan iktisadi sistem içerisinde türev ürünler aracılığıyla kolay bir şekilde alınıp satılabilir bir hale gelmiştir. Teknolojinin sunduğu kolaylıklar ve hızlı işlem yapabilme imkânı finans piyasasının ürünlerini kullanarak sadece riski yönetme amacına değil bunun yanında risk üzerinden para kazanmak için işlem yapılması amacına da hizmet eder olmuştur. 20. yüzyılda tezgahüstü piyasalarda işlem görmeye başlayan türev ürünlerin temelde üç kullanım amacı vardır; hedging, spekülasyon ve arbitraj. Reel sektörün küreselleşen piyasalarda kaçınılmaz şekilde maruz kaldığı risk insanları hedging yapmaya iterken finansallaşma sayesinde ise spekülasyon ve arbitraj yaparak risk üzerinden para kazanmaya çalışan farklı bir kesim de ortaya çıkmıştır. Küreselleşmiş ekonomik sistem içinde ithalat ve ihracata dayalı ticaret yapan firmalar ticari faaliyetlerini istikrarlı şekilde yapabilmek ve ekonomik büyümelerini sağlayabilmek için kur riskinden korunmak zorundadır. Bunun neticesinde, küreselleşmenin oluşturmuş olduğu bu aşırı risk ortamında insanlar türev işlemler yaparak riskten korunmayı hedeflemektedir. Öte yandan, içinde bulunduğumuz finansal sistem reel mal üreten sektörlerin aksine spekülasyon ve beklentilerin hâkim olduğu bir sektördür; risk spekülasyonu ve beklentilere dayalı olan finansal sistem ise bütün piyasalarda belirleyici bir karaktere sahiptir. Türev ürünleri hedging amacıyla kullananlar için beklentiler olumsuzluk ifade ederken spekülatörler ve arbitrajcılar beklentilerin yarattığı risk ortamından faydalanan kesimdir. Çünkü spekülatörler ve arbitrajcılar rasyonel düşünceyi temel alarak -türev piyasalarında riskin metalaştırılması üzerinden- en az çaba ile en fazla kârı elde etmeyi hedeflemektedirler. Çalışmada türev ürünler sayesinde metalaşan riskin yol açtığı sorunların İslam ekonomisi açısından analizi yapılırken öncelikle finansallaşmanın sonuçları ele alınmış, ardından türev ürünlerin kullanımı İslam ekonomisi açısından değerlendirilmiştir. Toplumun finansal ihtiyaçlarını karşılamakta önemli bir yere sahip olan türev ürünler; sermaye sahiplerinin kolay yoldan kar elde etmek ve sermayesini arttırmak için spekülasyon ve arbitraj yapmasına olanak sağlayarak toplumda ekonomik adaletsizliği arttırmaktadır. Özetle toplumun ihtiyaçlarına hizmet etmesi gereken finansal sistem bunu sağlayamamakta, aksine spekülasyon gibi işlemlerin artması belli kişilerde sermayenin birikmesini sağlayarak toplumun ekonomik düzeninin daha kötüye gitmesine sebep olmaktadır. Her ne kadar ithalat ve ihracata dayanan ticari faaliyetler yapan firmalar kur riskiyle karşı karşıya olmaları sebebiyle türev ürünlere reel ekonominin istikrarı açısından ihtiyaç duysalar da türev ürünleri kullanan yatırımcılar bu amaçtan farklı olarak kısa sürede kar elde etmek için de bu araçları kullanmaktadır. Türev ürünlerin bu şekilde kullanımı ekonominin finansallaşmasını artırmakta ve reel üretime katkı sağlamaktan ziyade sermaye sahiplerinin sermayesini artırmasına aracılık yapmaktadır. Sermaye sahiplerinin kaynaklarını reel üretimden ziyade türev ve benzeri finansal ürünlere yönlendirmesi ise finansal krizler başta olmak üzere geniş ölçekte daha büyük sorunlara yol açmaktadır. Bu durum toplumsal maslahata uygun olmadığı ve İslam hukukundaki genel kabule göre toplumun maslahatı bireylerin çıkarından önce geldiği için türev ürünler maslahat açısından da uygun gözükmemektedir. Bu makalenin amacı, modern dönemde üretilmiş olan risklere karşı türev ürünler bir çözüm sunsa dahi, bu çözümün ekonominin daha fazla finansallaşmasına ve yatırımcıları İslam’ın maksatlarına uygun olmayan yollardan gelir elde etmeye yönelten bir finans ortamına yol açtığının vurgulanmasıdır. Türev ürünlerin fıkhi olarak değerlendirilmesine yer verilen bu çalışmada İslam hukukçularının daha ziyade sözleşme şartlarının İslam hukukuna uygunluğunu göz önüne aldıklarına dikkat çekilerek, bu gerekli şartın yanı sıra türev ürünlerin ortaya çıktığı bağlamın da fetva sürecinde değerlendirilmesinin önemine vurgu yapılmaktadır.

Keywords