Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi (Dec 2020)

MEVLANA HİMMETÎ’NİN TÜRKÇE DİVANI VE BU DİVANDA HZ. ALİ’NİN YERİ

  • Mehdi REZAEI

DOI
https://doi.org/10.34189/hbv.96.010
Journal volume & issue
no. 96
pp. 229 – 248

Abstract

Read online

Oğuz Türklerinin büyük bir bölümü arasında etkili olan Alevilik, çeşitli coğrafyalarda farklı adlarla tanınsa da tek bir çatı altında günümüze kadar süregelmiştir. Alevi inancına sahip olan topluluklar dil ve kültür bakımından birbirlerinden farklılık gösterseler de Hz. Ali ve on iki imama sevgi beslemek bakımından ortak özellikler paylaşmaktadırlar. IX. yüzyıldan itibaren İran coğrafyası, Aleviler için önemli bir merkez haline geldi. 864 yılında Taberistan’da ilk Alevi hükümetinin kurulmasıyla birlikte Alevilik ve Şiilik İran’da yayılmaya başladı. Safeviler döneminde Şiiliğin resmî mezhep konumuna gelmesiyle birlikte İran tarihinde yeni bir sayfa açılmış oldu. Söz konusu durum ister istemez edebî eserlere özellikle şiire yansımaya başladı. Bu dönemde Şah İsmail başta olmak üzere birçok şairin şiirinde Hz. Ali ve onunla ilgili konular ana temalardan birini oluşturdu. Hz. Ali sevgisini kendi eserlerinde geniş ölçüde yansıtmaya çalışan şairlerden biri de Mevlana Himmetî-yi Engûrânî’dir. XVI. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen Himmetî, iki ayrı bölümden oluşan divanını Azerbaycan Türkçesiyle kaleme almıştır. Divanın birinci bölümünü Hz. Ali’ye ayırmış, destansı ve tasavvufî bir üslupla onun faziletlerini içtenlikle anlatmıştır. Himmetî, Hz. Ali’nin izinden gidenlerin kemale erebileceklerini, gitmeyenlerin ise hüsrana uğrayacaklarını vurgulamaktadır. Bu yazıda, Himmetî ve onun Türkçe divanı üzerinde durulmuş, bu şairin dünya görüşünde Hz. Ali’nin yeri incelenmiştir. Günümüze kadar Himmetî, edebiyat çevrelerinde çok tanınmasa da Azerbaycan Türkçesini ustaca kullanan bir Türk şairdir. Himmetî divanında yer yer Eski Oğuz Türkçesinin de özellikleri görülmektedir.

Keywords