Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2024)
Arkeolojik Kaynaklar ve Tarihsel Veriler Işığında Kafa Kesme Uygulamaları ve Yorumlanması
Abstract
Dekapitasyon, başın vücuttan kasıtlı veya kazara ayrılmasını ifade eder. Vücuda eklendiğinde, kafa, toplumda muhtemelen birçok rol ve kimliğe sahip olan bir birey olarak kolayca tanınabilir. Başın kesilmesi, sembolik bir alana geçiş şeklinde pek çok açıdan karmaşık bir olgudur. Başın vücuttan ayrılması, bir anlamda insan formunun bu kısmı için yeni bir yaşam oluşturur. Bu nedenle baş kesme uygulamalarının tarih öncesinden başlayarak tarih boyunca var olduğunu ve buna dair yüklenilen anlamların toplumdan topluma değiştiğini görebilmekteyiz. Bağlı bulunan mekân ve coğrafyaya göre değişkenlik arz eden peri-mortem (ölüm öncesi) ve post-mortem (ölüm sonrası) uygulamaların nasıl yorumlanması gerektiği şeklindeki soruları yanıtlamak gerçekten de zordur. Özellikle bedenden ayrıştırılmış tarih öncesi kafataslarını tarihi devir örneklerine göre yorumlamak çok daha zordur. Sadece arkeolojik veriler ışığında, "kafatası kültü" olarak adlandırılan şey içinde, neyin cenaze ve neyin ganimet olduğunu ayırt etmek imkânsızdır. Bu nedenle arkeolojinin disiplinler arası metot ile antropoloji, biyo-arkeoloji ve etnografya gibi bilim dallarıyla iş birliği halinde olması gerekmektedir. Bu çalışma, arkeolojik kaynaklar ve tarihsel veriler ışığında hem tarih öncesi hem de tarihi devirlerden günümüze kadar bedensiz kafalar hakkında mevcut kanıtların bir araştırmasını, hem de bu kültürlerde kafa kesmenin ve böylece insan formunun bütünlüğünü bozmanın ne anlama geldiğine dair tartışmaları sunmaktadır.
Keywords