Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Feb 2020)
İbn Haldûn’da Beden İnşası Açısından Bedevî Ümran ve Hadarî Ümran
Abstract
İbn Haldûn’un ümranların gelişimini analiz etmek için kullandığı bedevî ümran ve hadarî ümran kavramları üst anlatı dilinin enstrümanları olarak insan doğası, beden ve karakter inşası gibi değerlendirmeleri içermektedir. Bu ümranlarda farklı beden inşa edildiğini söyleyen İbn Haldûn’un görüşleri, iki toplum tipindeki farklılığın nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koymaktadır. İbn Haldûn’un fikirleri üzerine yapılan çalışmaların bazıları modern sosyoloji kuramlarından çokça etkilenerek ele alınmaktadır. Ancak bu çalışmada kavramsal ve kuramsal analiz bakımından İbn Haldûn’un bakışı, modern sosyoloji yaklaşımlarına yakınlaşması ya da farklılaşması bağlamında ele alınmış olup, esas olarak iki yaklaşımın karşılaştırması hedeflenmemiştir. Modern sosyoloji kavrayışlarına daha çok İbn Haldûn’un görüşlerinin anlaşılmasını sağlamak açısından başvurulmuştur. İbn Haldûn Mukaddime’de, insan doğası ile beden inşası ve insan karakteri konularını iki grupta incelemiştir. Bunlar ilk fıtrat halindeki insan doğası ile sosyal muhitin inşa ettiği insan doğasıdır. Bu bağlamda bedevî ümran düalistik olan insan doğasını ortaya çıkarır. Düalistik insan doğası, insanın hem iyiye hem de kötüye eğilimli bir kapasiteye sahip olması demektir. Hadarî ümran ise daha çok olumsuz insan doğası ortaya çıkarmaktadır. Bu insan doğası, olumsuz sosyal muhitin biçimlendirdiği bedenî niteliklerini ortaya koyar. Bu, materyalist ve bedensel arzuların baskın olduğu hırslı ve arzulu insan doğasıdır. Sonuç olarak İbn Haldûn, bedenin inşasının sosyal muhit, sosyal muhitin değerleri, kır-kent mekanları, yaşam tarzı ve meslek gibi parametrelerle belirlendiğini düşünür. Bu parametreler temelinde insan doğası ve beden inşası adetler ve alışkanlıkla biçimlenir. İnsanın âdetlerinin ürünü olduğunu söyleyen diyen İbn Haldun, bunu şöyle ifade eder: “İnsan alışkanlıklarının** oğludur”. Alışkanlıklar onun için meleke habitus haline gelir. Bu meleke insan için bir tabiat ve yaratılış özelliği haline gelir. Diğer taraftan iyi bir beden için iyi bir sosyal muhitin yanında nefis ve beden terbiyesinin de gerekli olduğunu düşünür.