Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (Jan 2011)
MEHMET AKİF VE SULTAN II. ABDÜLHAMİT / MEHMET AKIF AND SULTAN ABDULHAMIT II
Abstract
Yaklaşık otuz üç yıllık saltanatı süresinde, Sultan Abdülhamit’in yönetimi altında yaşayan aydınların çoğu gibi, Mehmet Akif’in de II. Abdülhamit’e karşı olduğunu görüyoruz. İlk bakışta İslamcı bir şairin, İslamcılık düşüncesini benimseyerek iç ve dış siyasette bir sistem halinde geliştirip, teşkilatlandıran Abdülhamit’e karşı olması başta bir çelişki gibi görülebilir. Ancak II. Abdülhamit’in yönetimi altında İslamcı aydınların da düşüncelerini rahatça söyleyemedikleri, takibata uğradıkları, yayın yapamadıkları düşünülecek olursa Mehmet Akif’in muhalefetinin doğal olduğu anlaşılır.Mehmet Akif’in yetiştiği, bilhassa Safahat’ının birinci kitabının yayınlandığı zaman dilimi, hemen hemen her aydının toplumsal sorunlar ve dolayısıyla politika ile az veya çok ilgilendiği bir devredir. Döneme baktığımızda, 1908 Meşrutiyet hareketinden önce hiçbir zaman toplumumuz ve insanımız siyasetle bu tarihten sonraki kadar meşgul olmuş, politikayla bu kadar iç içe geçmiş değildir.Mehmet Akif’in 1908’den sonraki hayatı, milletimizin, İslâm âleminin ve hatta bütün Doğu dünyasının Batı emperyalizmine karşı varlık mücadelesi ile iç içe geçmiştir. Sultan Abdülhamit’e karşı olmak, istibdattan nefret etmek, onun hakikati görmesine engel olmamış; halkı, vatanı ve insanlık için mücadele etmesinin önüne geçmemiştir.