Marife Dini Araştırmalar Dergisi (Jun 2021)

Bir Kıraat Âlimi ve Muhaddis Olarak Halef b. Hişâm

  • Kahraman Bulgurcu

DOI
https://doi.org/10.33420/marife.917160

Abstract

Read online

İnsanın dünyadaki ömrü sınırlıdır. Bu sınırlı zaman diliminde her insanın faklı meşguliyet alanları bulunmaktadır. İnsanlardan bir kısmı ilme önem vermiş ve ilimle iştigal etmiştir. İlim ehli insanların çoğu, bir ilim alanında ihtisaslaşarak bu alanda tanınmıştır. Onlardan kimisi ise birkaç ilmî alanda derinleşerek ihtisas sahibi olmuştur. Bu gibi âlimler hicri ilk 5 asır gibi ilk zamanlarda biraz daha fazla iken, sonraki zamanlarda iyice azalmıştır. Tabakat kitaplarına bakıldığında İslam âlimlerinin kendilerini yetiştirdikleri ilimler, hocaları, talebeleri ve bu ilimlerde yazdıkları eserler hakkında bilgilere ulaşılabilmektedir. Böylece birkaç alanda mütehassıs olan âlimlerin, bu alanlardaki çalışmalarına tabakat kitaplarındaki bilgilerden ulaşılabilmektedir. Bu şekilde birkaç alanda kendini yetiştiren âlimlerden birisi de hicri 150-229 yılları arasında yaşamış olan Halef b. Hişâm’dır. O, kıraat ilminde temayüz etmiş ve yaşadığı dönemde, kıraat âlimi anlamına gelen mukrî lakabıyla tanınmıştır. Kıraat ilmi, Kur’an’ın okunmasını ele alan bilim dalı olduğu için Peygamberimize (s.a.s.) ilk ayetlerin indirilmeye başlanmasıyla birlikte kıraat ilmi de ön plana çıkmıştır. Çünkü Peygamberimiz (s.a.s.) kendisine indirilen âyetleri önce kendisi özenli bir şekilde okuyor ve vahiy kâtiplerine yazdırıyordu. Kur’an ayetlerini öğrenen sahâbî de öğrendiği ayetleri diğer sahâbîlere öğretiyordu. Nitekim Peygamber Efendimiz kurrâ olarak tanınan bazı sahâbeyi Kur’an öğretmeleri için çeşitli bölgelere göndermiştir. Aynı zamanda Peygamberimiz Kur’an’ı güzel okuyan bazı sahâbîleri övmüş ve Müslümanları Kur’an’ı güzel okumaya teşvik etmiştir. Kıraat ilmi İslami ilimler içinde bir önceliğe sahip olup, bu sebeple onun öğretimi de çok önem arz etmektedir. Nitekim Müslümanlar sahâbe neslinden itibaren her nesil de kıraat ilmine önem vermişler ve bunun sonucunda zamanla bu konuda mütebahhir olan kıraat imamları ortaya çıkmıştır. Onlardan öncelikle yedi tanesinin kıraati, kırâati seb‘a olarak ön plana çıkmış; bunlara üç tane imamın kıraatinin de ilave edilmesiyle on imamın okuyuşu kıraati aşere olarak meşhur olmuştur. Bu on kıraat, kıraat âlimleri ve ümmet tarafından kabul görmüştür. İmam Halef kırâat-i seb‘a sisteminde, altıncı kıraat imamı olan İmam Hamza'nın birinci râvisidir. Kırâati seb‘a’ya üç kıraat imamının ilave edilmesi sonucu ortaya çıkan kırâat-i aşere denilen sistemde ise onuncu imam olarak kabul edilmiştir. Bu sistemde Halefü'l-Âşir diye isimlendirilen İmam Halef, kıraat ilminde ise "خل " rumuzu ile adlandırılmıştır. Halef b. Hişâm, döneminin önemli kârîlerinden kıraat ilmini öğrenmiş ve ondan da birçok kişi kıraat ilmini öğrenmiştir. Bu çalışmada öncelikle kıraat ilminin kısa bir tarihçesi, sonra Halef b. Hişâm’ın kıraat ilmindeki konumu, hocaları, talebeleri, eserleri ve onu önemli kıraatlere ulaştıran isnad zinciri hakkında bilgi verilmiştir. Çift yönlü bir âlim olması sebebiyle Halef b. Hişâm, kıraat ilminin yanında hadis ilmiyle de meşgul olmuştur. O, kendinden önceki tebeu’t-tâbiîn nesli ile kendinden sonraki nesil arasında köprü konumunda olan muhaddislerden ve hadis râvilerinden biridir. İlk hadis kitapları olan İmam Mâlik’in Muvatta’sı, İbn Cüreyc, Ma‘mer b. Râşid, Evzâî ve Süfyân es-Sevrî gibi âlimlerin eserleri onun hayatının ilk zamanlarında yazılmıştır. Yine Müsned türü eserler onun yaşadığı zaman dilimi olan hicri ikinci asrın sonları ile hicri üçüncü asrın başlarında ortaya çıkmaya başlamıştır. Hicri üçüncü asır hadis ilminin altın çağı olarak kabul edilir. Hadisle ilgili her konuda bu dönem de birçok eser telif edilmiştir. Halef b. Hişâm da 79 yılık ömrünün son 29 yıllık kısmını hicri üçüncü asırda yaşamıştır. Böyle önemli bir zaman diliminde yaşamış olması sebebiyle İmam Halef’in hadis ilmindeki konumu önem arz etmektedir. Onun hadis ilmindeki konumunu ortaya koymak için bu ilimdeki çalışmaları tabakat ve hadis kitaplarından araştırılmıştır. Nitekim genel tabakat kitaplarının yanında muhaddislerin hayatını ele alan tabakat kitaplarında da onun hayatına yer verilmiştir. O, hadis alanında devrinin büyük muhaddislerinden ilim öğrenmiştir. Ondan da bazıları aynı zamanda eser sahibi olan muhaddisler rivayette bulunmuştur. Nitekim onun naklettiği rivayetler Kütüb-i Sitte imamlarından Müslim’in es-Sahîh’inde ve Ebû Dâvûd’un es-Sünen’inde bulunmaktadır. Yine Ahmed b. Hanbel ve Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî’in Müsnedleri’nde de ondan nakledilen rivayetler geçmektedir. Ayrıca cerh ve ta‘dîl imamları da onu eserlerinde zikretmişler ve onun hâfız ve sika olduğunu belirtmişlerdir. Çalışmanın sonunda Halef b. Hişâm’ın hadisçiliği ve bu alandaki ilmi durumu incelenerek onun hadis ilmi alanındaki konumu ortaya konulmuştur.

Keywords