Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Jun 2021)

Murîd el-Berğûsî’nin Raeytu Râmallah İsimli Romanının Teknik ve Tematik İncelemesi

  • Ahmet Yıldız

DOI
https://doi.org/10.18505/cuid.851785
Journal volume & issue
Vol. 25, no. 1
pp. 23 – 47

Abstract

Read online

Bir edebiyat türü olarak roman, alışılmışın dışında anlatım yöntem ve teknikleri kullanılarak, olayların ve duyguların ifade edilmesi şeklinde tarif edilse de o, bunun çok daha ötesinde, sosyolojinin de konusu olan bir alandır. Bu nedenle edipler, bireysel ve toplumsal boyutta yaşanan acıları ifade etme yolu olarak roman sanatını kullanmışlardır. Bu ediplerden biri de 1944 yılında Filistin’de dünyaya gelen, Kahire Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitimi alan Murîd el-Berğûsî’dir (öl. 2021). Üniversiteden mezun olduğu 1967 yılında Filistin’e girişi yasaklanan, Enver Sedat’ın (öl. 1981) İsrail’i ziyaretini eleştirdiği gerekçesiyle Mısır’dan sürülen Berğûsî, çeşitli Arap ve Avrupa ülkelerinde, eşinden ve çocuğundan uzakta 17 yıl sürgün hayatı yaşamıştır. Ayrılışından yaklaşık 30 yıl sonra Filistin’e dönebilen Berğûsî, vatan özlemini ve işgal sonrası Filistin halkının yaşadıklarını dile getirdiği ilk olarak 1997 yılında yayımlanan Raeytu Râmallah isimli bir roman kaleme almıştır. Dokuz bölüme ayrılan, 220 sayfadan oluşan ve birçok dile çevrilen roman, I. Dünya savaşından sonra İngiliz mandasına giren, 1948 yılında İsrail’in kuruluşuyla resmen toprakları işgal edilen ve vatanından ayrılmak zorunda kalan pek çok Filistinlinin yaşadığı dramı gözler önüne sermektedir. Bu anlamda Raeytu Râmallah isimli roman, hem Filistin’in hem de yazarın gurbetini yansıtmaktadır. Bu çalışmada Raeytu Râmallah isimli eser, yazarın roman sanatının kurallarını ne ölçüde kullandığını tespit edebilmek için teknik, romanda hangi konuların işlendiğini belirleyebilmek için tematik açıdan incelenmiştir. Roman adı, mekânın sembolik değerinden faydalanılarak, içeriği yansıtacak şekilde seçildiği anlaşılmaktadır. Romanda, yazar anlatıcı tekniğinin kullanılması ve yazarın kendi hayatını anlatması nedeniyle eserin, otobiyografik roman türünde bir çalışma olduğu görülmektedir. Yazarın Filistin’e girişi, romanın nesnel zamanı olarak kullanılmış; nesnel zaman içinde hatırlamalar ve çağrışımlarla yazar, geriye dönüş/genişletme metodu kullanarak yaşadıklarını aktarmıştır. Yeterince hüzün barındıran olaylar, okuyucunun duygularını harekete geçirmek amacıyla zaman, mekân ve şahıslar zikredilerek, yaşandığı gibi nakledilmeye çalışılmıştır. Romanda olaylar, akronik olarak sıralansa da romanın bütününe bakıldığında yazarın Ramallah’taki geçirdiği günler çerçevesinde yaşadıklarını ve bunların hatırlattığı hatıraları, akla geliş sırasına göre yazdığı görülmektedir. Romanın neredeyse tamamında fasih bir Arapça tercih edilmiştir. Roman, zorlama ifadelerden, olayları büyüten veya küçülten edebî anlatımlardan mümkün olduğunca sıyrılmıştır. Bir Filistinli olarak tamamen tarafsız olduğunu iddia etmek mümkün değilse de yazarın olayları, Filistinli bir vatandaş sadeliğinde, mümkün olduğunca siyasi çekişmelerden uzak ve doğal bir dille anlattığı görülmektedir. Romanda, eleştirel üslubun baskın bir şekilde kullanılmasını, hayatı boyunca gurbette sıkıntılar çekmiş bir yazarın yaşadıklarının, hayata bakış açısını şekillendirmesi ve bunun romana yansıması şeklinde açıklamak mümkündür. Romanın ana temasının gurbet olduğu, bununla birlikte memleketlerinden uzakta öldürülenlerin, Yahudi yerleşimciliğinin, Yahudi ihtilalinin toplumsal hayata etkisinin, Oslo Antlaşması’nın ve telefonun gurbetçinin hayatındaki yerinin yan temalar olarak işlendiği görülmektedir. Raeytu Râmallah isimli roman, daha çok günlük veya hatırat türü eserlere yakın olmakla ve Batı’da ortaya çıktığı şekliyle, roman sanatı tanımlamalarına tam olarak uymamakla beraber, roman sanatının üslubunu da sınırlı düzeyde kullanmıştır. Romanın, Arap ve İslâm dünyasında Filistin meselesine farkındalık oluşturması açısından önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Kahire Amerikan Üniversitesi tarafından 1997 yılında Necip Mahfuz Edebiyat Ödülüne layık görülen Raeytu Râmallah isimli roman, bu ödülü teknik yönünden ziyade, tematik yönü nedeniyle almış olması muhtemeldir. Romanın emsallerine karşı elde ettiği bu ödül ve roman hakkında yaptığımız teknik inceleme esnasında değindiğimiz hususlar göz önüne alındığında, Arap edebiyatında roman sanatının henüz gelişim aşamasında olduğu görülmektedir.

Keywords