Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2006)

Ahlak-Vahiy İlişkisi ve Kur'an'da İman-Ahlak-Amel Bütünlüğü

  • Talip ÖZDEŞ

Journal volume & issue
Vol. 10, no. 2
pp. 5 – 21

Abstract

Read online

Ahlak, insan ilişkilerinde "iyi" veya "doğru" veyahut "kötü" veya "yanlış" olarak adlandıFdığımız değer yargılarını Ifade eder. Bazı ahlak kuralları hukuka temel oluşturabileceği gibi hukuk kuralı haline de gelebilir. Ahlak anlayışında sosyal, kültürel ve diğer faktörlerin etkisiyle toplumdan topluma farklılıklar olmasına rağme,n, ahlakı tamamen rölatif bir zemine oturtamayız. Normatif ahlak kuralları, Insanlığın başlangıcından gü- nümüze kadar vahly süreci ile teyit edilen, Insan fıtratından. kaynaklanan, din, felsefe, mistisizm ve tasavvuf ile derinlik kazçnan evrensel bir boyuta sahiptir. İman-ahlak ilişkisi açısından, Tanrı'nın varlığından ahiakl tecrübeye veya da ahlaki tecrübeden Tanrı'nın varlı~ına gitmeye yönelik çabalar Insanlık tarihinin en eski dönemlerln'e kadar gitmektedir. Hayatın anlam ve gayesini sorgulamayan, sadece "nasıl?" sorusuyla uğc raşarak formüller içerisinde boğulmuş bir aklı, ruhunu yitirmiş, mekanik ve soğuk bir akıl olarak görmek mümkündür. İmani destekten yoksun bir ahlaki prensip duygu planında yeterince temellenmemiş olup toplumda kolektif bir şuurun oluşturulmasında yetersiz kalır. Kur'an, oluşturmayı amaçladığı Insan ve toplumla ilgili değerleri ikame ederken, önce bu değerlerin üzerine kurulacağı bilgi ve. lman zeminini oluşturmakta, ontolojik olarak hayat, evren ve Insan varlığının anlam ve gayesi ile ilgili doğru bilgllendirmeyi esas almaktadır. Kur'an, Insanların akıllarına hitap ettiği kadar gönül dünyaianna da hitap etmiştir. Kur'an'da ibadet ve muamelat (fıkıh) konuları lman ve ahlakla iç lçedir. İslam'da hiçbir ibadet ve muamelat prensibi yoktur ki iman ve ahiakla bütünleşmemiş olsun.

Keywords