Cukurova Medical Journal (Jun 2019)
Cilt kanserlerinde lenfosintigrafi ve cerrahi gama prob ile sentinel lenf nodu biyopsisinin minimal invaziv cerrahi yaklaşımındaki rolü
Abstract
Amaç: Sentinel lenf nodu(SLN) biyopsisi prosedürü tümörün lenfatik sistem boyunca bir sıra içerisinde ilerlediği görüşünden gelişmiştir. SLN biyopsisinin uzun dönem terapötik kazancı henüz tam olarak aydınlanmamış olsa da bu prosedür lenfatik disseksiyon ve onun lenfödem gibi komplikasyonlarından korunulması gereken lenfatik metastazı olmayan hastaları, komple lenfadenektomi ve adjuvan kemoterapi gibi ek tedavilerden fayda görecek lenfatik metastazı olan hastalardan ayırmamızı sağlar. Bu çalışmada, lenfosintigrafi ile SLN biyopsisinin hasta yönetimindeki rolünü saptamayı amaçladık.Yöntemler: Çalışmamıza 25 cilt kanserli hasta (16 malign melanom, 9 epidermoid karsinom) dahil edildi. Operasyon günü tüm hastalara Tc-99m Nanokolloid intradermal enjeksiyon ile uygulandı. Preoperatif lenfosintigrafi sırasında sentinel lenf nodlarının derideki izdüşümleri işaretlendi. İşaretleme sonrası hastalar operasyona alındı. Cilt üzerinde izdüşümleri işaretlenmiş lenf nodları intraoperatif gama prob ile tespit edilip eksize edildi. Tüm sentinel nodlar histopatolojik inceleme için çıkartıldıktan sonra sentinel lenf nodlarının çıkartıldığı yataktaki rezidüel radyoaktivite sayımının rezeke edilen en yüksek aktiviteli nodun aktivitesinin %10’unun altına düşmesine dikkat edildi.Bulgular: Toplam 86 adet SLN, 54 adet non-SLN cerrahi olarak çıkartılıp, tüm nodlar histopatolojik inceleme için Patoloji Bölümüne gönderildi. Dört hastada sentinel lenf nodlarında metastaz tespit edildi. Bu hastalar geniş cerrahi için elektif şartlarda tekrar operasyona alındı.Sonuç:Lenfosintigrafi ve intraoperatif gamma prob ile lenfatik haritalama yöntemi yüksek bir spesifisite ve sensitivite oranına sahip olup morbiditeyi minimalize etmektedir. Bu yöntemin, mikrometastazları saptaması, olası metastaz yollarını ortadan kaldırması, evreleme ve adjuvan tedaviye yol göstermesi nedeniyle malign deri tümörlerinde rutin olarak uygulanması gereken bir yöntem olduğu düşünüldü.
Keywords