Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi (Jul 2023)

ORHAN PAMUK’UN KAFAMDA BİR TUHAFLIK ADLI YAPITINDA ALEVİLİK İNANCI

  • Erdi Demir

Journal volume & issue
no. 106
pp. 337 – 352

Abstract

Read online

Çalışmanın konusu Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un Kafamda Bir Tuhaflık isimli romanında Alevilik inancıyla ilgilidir. Nitekim edebi eserler kaleme alındıkları dönemin sosyal, kültürel ve siyasal karakteristiklerini yansıtan önemli yapıtlardır. Orhan Pamuk’un Kafamda Bir Tuhaflık isimli romanı Alevilik inancı, anlam dünyası ve pratikleri bağlamında zengin bir içeriğe sahiptir. Araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılarak Alevilik inancı ve kimliğine dair veriler toplanmış akabinde doküman incelemesi yoluyla toplanmış veriler eleştirel söylem analizi tekniği ile sosyolojik olarak derinlemesine yorumlanarak özetlenmiştir. Doküman incelemesi, her türlü yazılı, görsel, işitsel hem görsel hem işitsel materyal, gazete, dergi, makale, evrak ve kayıtların belirli bir plan dâhilinde incelenerek araştırma konusuyla ilgili verilerin toplanmasını sağlayan bir veri toplama tekniğidir. Nitel özelliklere sahip bu sosyal çalışmada Alevilik olgusu araştırmanın merkezine alınmış Alevilik kültürüne dair pratikler, toplumun Alevilik inancı ve kimliğine dair bakış açısı, Aleviliğin nasıl temsil edildiği irdelenmiştir. Araştırma neticesinde Pamuk’un Alevilik inancına sahip sosyal grupları Sünni merkezli ve Ortodoks bir bakış açısıyla değerlendirdiği, 1970’li yıllarda İstanbul’da yaşayan Alevi vatandaşların toplumda öteki, istenmeyen ve hoş karşılanmayan kimseler olarak konumlandırdığı anlaşılmıştır. Aile, evlilik kurumu, din, eğitim, iş hayatı, askeriye ve toplumsal yaşam başta olmak üzere Alevi bireylerin ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kaldıkları tespit edilmiştir. Bu ayrımcılık ve dışlanma sebebiyle aynı inanca sahip ya da aynı etnisiteye mensup bireyler arasında organik bir dayanışma ve yardımlaşma ağının gelişmiş, mekânsal kümelenmeler ortaya çıkmıştır. 1970’li yıllarda Alevilik kavramını söylem olarak siyasallaştırılan yazar, Alevilik inancına sahip bireyleri ya da sosyal grupları “Aleviler” olarak nitelendirmiş, Aleviliği toplumda kabul görmeyen, marjinal bir yaşam tarzının ürünü olarak sunmuştur. Duttepe ve Kültepe isimli iki farklı sosyolojik mekânı kurgularken Alevilik olgusunun yaşam biçimleri üzerinden tanımlandığı görülmüştür. Ramazan ayında oruç tutanlar, namaz kılanlar, namaz kılmayanlar, kadınları başlarını örtenler ve örtmeyenler şeklinde değerlendirmiştir.

Keywords