Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Feb 2019)

Eğitim Kuramlarında ve Uygulamalarında Karşılaşılan Bazı Çatışkı ve Çelişkiler

  • Hasan Hüseyin Bircan

Journal volume & issue
no. 41
pp. 32 – 45

Abstract

Read online

Eğitim kendi içinde, gerek kuramsal olarak ve gerekse uygulamada pek çok sorun, çatışkı ve paradokslar barındırmaktadır. Eğitimciler ve eğitim felsefecileri tarafından bunlara çözümler önerilmiştir ve önerilmeye de devam edilmektedir. Ancak bazı sorunlar vardır ki, onlar öyle pek üstesinden gelinecek problemler gibi gözükmemektedir. Ancak burada bizim bu alandaki bütün paradoks ve antinomileri detaylandırmamız ve bir çözüm önerisinde bulunmamız mümkün değildir. Yapacağımız şey, sadece kimi “antinomi”lere dikkat çekmekten ibaret olacaktır. “Çatışkı” ve “çelişki” olarak karşılanan antinomi kavramı, iki yasa arasındaki, yani her biri kendinde geçerli olan iki prensip arasındaki çelişkiyi ifade eden bir kavramdır. Tezlerden ve antitezlerden her birinin doğru, geçerli ve “yasayı yapmaya” elverişli olması durumudur. Dolayısıyla çatışkılar birbirine indirgenemezler, birini ihmal etmeden ya da araya ek bir üst prensip konulmadan çözülemezler. Böyle bir çözüm yolu tutulsa bile bu her zaman tartışmaya açık olmak zorundadır. Eğitim ve öğretim söz konusu olduğunda bu çatışkı ve çelişkilerin başlıcaları şunlardır: “Aktarma ve Kendiliğindenlik”, “Disiplin ve Özgürlük”, “Zorlama ve İstek”, “Eğitim ve Politik Rejim”, “Teknikçilik ve Belirsizlik”, “Müfredat, Standartlar ve Değişim”, “Sorumluluk ve Sınavlar”… Özellikle eğitim bağlamında düşünüldüğünde, bu kavram çiftlerinin aralarında bir zıtlığın olduğu kolayca görülmektedir. Ama yine eğitim söz konusu olduğunda, bunlardan hiçbirinden büsbütün vazgeçilemediği de bilinmektedir. Öyleyse, eğitim planlama, program geliştirme ve eğitim pratiğinde, yani hem planlamada hem de uygulamada, bunların devamlı olarak göz önünde tutulması ve sorgulanması bir zorunluluktur. Yani onlar hakkında dikkatli olunmalı ve alınan kararlar sürekli olarak gözden geçirilmelidir. Çünkü söz konusu sorunları göz ardı eden eğitim yaklaşımlarının, problemin çözümüne hiçbir katkıda bulunmadığı ortadadır. Oysa aslında bütün eğitim öğretim tartışmaları, en sonunda bu problemler etrafında dönmektedir. Öyleyse işe bunlar üzerinde düşünerek başlamak gerekmektedir.

Keywords