Adli Tıp Bülteni (May 2015)
Enjeksiyon Nöropatisi Olgularına Adli Tıbbi Yaklaşım
Abstract
Amaç: Gereksiz enjeksiyonlar, hatalı uygulama teknikleri ve enjeksiyonların donanımsız (eğitimsiz, yetersiz) personel tarafından yapılması enjeksiyon nöropatisine neden olabilir. Bu çalışmanın amacı enjeksiyon nöropatisi vakalarının özellikleri ile nöropatiye sıklıkla neden olan etkin maddeleri belirlemek ve siyatik sinir yaralanmalarının bir kısmının tıbbi uygulamalara bağlı olduğu göz önüne alındığında enjeksiyon nöropatisinin tıbbi uygulama kusuru olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tartışılmasıdır. Gereç ve Yöntem: 2008-2010 yılları arasında enjeksiyon nöropatisi iddiası ile Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilen dosyalar retrospektif olarak incelenmiştir. Tüm vakalarda enjekte edilen ajan, enjeksiyon yapılma nedeni, enjeksiyonu yapan kişi ve nörolojik sekelin ciddiyeti değerlendirilmiştir. Bulgular: Adli Tıp Kuruntuna gönderilen 121 vakanın 107’si (%88.4) erkek, 14’ü (9611.6) kadındır. Enjeksiyonları uygulayanların büyük kısmı (n=93,%76.8) hemşire veya sağlık memurudur. En sık rastlanan etken madde diklofenak sodyumdur. Vakaların 47’sinde (%38.8) sadece diklofenak sodyum enjekte edildiği tespit edilmiş, kombine ilaçlara bakıldığında bu sayının 58 olduğu görülmüştür. Diğer yandan ise 10 vakada ağrı kesici enjekte edildiği tespit edilmiş ancak ilaçların isimleri tıbbi evrakta bildirilmemiştir. Bir vakada doktor ve hemşire enjeksiyon nedeniyle tıbben kusurlu olarak bulunmuştur. Sonuç: Enjeksiyon nöropatisinin sadece enjeksiyonun hatalı uygulanmasından değil ilaçların toksik etkisi nedeniyle oluşabildiği hayvan deneyleri ile gösterilmiştir. Enjeksiyon doğru yapılsa bile, çeşitli derecelerde nörolojik sekeller meydana gelebilir ancak enjeksiyon ajanını seçerken dikkatli davranmak ve yardımcı sağlık personelinin eğitimi ile istenmeyen etkilerin oram azaltılabilir. Anahtar kelimeler: Enjeksiyon nöropatisi, İntramüsküler enjeksiyon, Malpraktis