Eskiyeni (Dec 2023)
İbn Haldun Düşüncesinde Sanat ve Umrân
Abstract
Tarih felsefesi ve sosyolojinin kurucusu kabul edilen İbn Haldun, Mukaddime’de sanatı, döneminin sanat anlayışı bağlamında değerlendirir. Bu anlayış Orta Çağ boyunca sanat denince akla gelen zanaat/ meslek anlayışıdır. İbn Haldun, sanat ve umrân arasındaki ilişkiyi ihtiyaçlar çerçevesinde ele alır ve değerlendirir. Sanatın bir toplumda ortaya çıkması ve gelişebilmesinin yegâne koşulu toplumun o sanata olan ihtiyaç seviyesidir. Bu anlayışta umrân çoğaldıkça sanatlara olan ihtiyaç artacağı için sanatlar da çoğalır ve gelişir. Sanatların gelişmesindeki en önemli etkenlerden biri de devletin sanatlara olan desteği başka bir deyişle ihtiyacıdır. Sanat İbn Haldun’da bir kazanç aracı olarak ele alındığı için gelişmesinin en önemli yolu meslek sahibine maddi getiri sağlayabilme potansiyelidir. Sanatkârına maddi getirisi olmayan sanat terk edilecek ve zamanla o sanat unutulacaktır. İbn Haldun’un umrân, sanat ve ihtiyaç arasında kurduğu ilişki birey temelli değil toplum temelli bir ilişkidir. Bu anlamda sanatları besleyen, büyüten ve onlara yön veren sanatçının bireysel ihtiyaç ve yetenekleri değil toplumun ihtiyaç sıralaması ve gelişmişlik seviyesidir. Bu ihtiyaçlar konusunda belirleyici olan iklim, sanatların gelişimini de belirleyen ciddi bir faktördür. İklim toplumun karakterini ve gelişimini o da ihtiyaçlar bağlamında sanatları doğrudan etkilemektedir. Sanatı meslek olarak ele alması bakımından döneminin düşüncelerini taşıyan İbn Haldun; sanat, toplum, ihtiyaç, iklim gibi etkenler arasında kurduğu karmaşık ilişki bakımından zamanının fikirlerinden ayrılır. Birçok bilim dalının kurucu metni olarak görülen Mukaddime sanat ve umrân arasındaki ilişkiyi ele alma yöntemi bakımından sanat sosyolojisinin de kurucu metni olarak değerlendirilebilir. Çalışmada nitel araştırma yöntemleri kullanılarak İbn Haldun’un umrân ve sanat arasında kurduğu ilişki çözümlenmeye çalışılmıştır.
Keywords