ULUM (Aug 2019)

Osmanlı Yeni İlm-i Kelâmında Materyalizm Eleştirileri

  • Mehmet Bulğen

Journal volume & issue
Vol. 2, no. 1
pp. 133 – 167

Abstract

Read online

Bir bütün olarak varlığı madde ve etkileşimlerine indirgeyerek açıklayan, evreni kendisi dışındaki aşkın bir varlığın müdahalesine kapatan bir görüş olarak bilinen materyalizm, ortaya çıkış itibariyle felsefenin başlangıcına kadar gerilere götürülse de, tarihsel süreç içerisinde genelde azınlıkta kalan ve tepkiyle karşılanan bir düşünce olmuştur. Ancak bu görüş Avrupa’da XVII. Yüzyıl bilim devrimi ardından gelen aydınlanma ve sekülerleşme hadiseleri sonrasında yeniden taraftar bulmaya başlamış, XX. yüzyılın başlarına gelindiğinde altın çağını yaşayarak dinî, siyasî, ekonomik ve toplumsal tezahürleri de olan bir dünya görüşü haline gelmiştir. Materyalizmin Osmanlı’ya girişi ise XIX. yüzyılın ilk yarısından itibaren askerî ve tıp alanında açılan modern okullar ile Batı’ya eğitim amaçlı gönderilen öğrenciler vasıtasıyla başlamış; XIX. Yüzyılın sonlarında dünyevileşme, Batılılaşma gibi tartışmalara arka plan oluşturduğu halde önemli sayıda Osmanlı aydınını etkisi altına alarak siyasal ve toplumsal sonuçlara neden olmuştur. Diğer taraftan materyalizm Abdüllatif Harpûtî (1842-1916), İzmirli İsmail Hakkı (1868-1946), M. Şemseddin Günaltay (1883-1961) ve Ömer Nasûhi Bilmen (1882-1971) gibi kelâmcıların da dâhil olduğu birçok Osmanlı ulemâsı tarafından tepkiyle karşılanarak eleştirilmiştir. Makalede söz konusu Osmanlı kelâmcılarının materyalizmi ne şekilde eleştirdikleri ve bu eleştirilerinde materyalistik imâlar taşıdığı söylenen klasik dönem kelâmından birleşip ayrıldıkları noktalar tespit edilmeye çalışılacaktır.

Keywords