Hadith (Dec 2018)
Hasen Lî Zâtihi’yi Yeniden Tanımlamak
Abstract
Hadîsler, dinin esas kaynaklarından ve temel dayanaklarından biridir. Bu kaynağın Hz. Peygamber’e aidiyetinin tespiti noktasında ciddi gayret sarf edilmiştir. Hadîs usûlünün sudûrdan sutûra geçtiği günden beri en ince detay bile düşünülmüş ve hadîslerin doğru anlaşılması için bölümlere ayrılmıştır. Mütekaddimûn döneminde hadîsler, hüküm itibariyle sahih ve zayıf olmak üzere ikili bir tasnife tabi tutulmuştur. Müteahhirûn döneminde ise bu ikili tasnife hasen hadîs de ilave edilerek üçlü bir tasnife geçilmiştir. Bu sınıflandırmanın da alt bölümleri mevcut olup bu çalışmada sadece hasen li-zâtihi kavramının tanımı üzerinde durulacaktır. Hadîs usûlünde kavramlar, hadîslerin aideyetinin tespitinde önemli bir fonksiyona sahiptir. Önemli kavramlardan biri de hasen kavramıdır. Hadîs usulünde hasen hadîsin ne olduğu tartışılmış ve onu tarif etmenin zorluğuna dikkat çekilmiştir. Hasen hadîs için yapılan tariflerde bu kavramın sahîh hadîsin şartlarını taşıdığı belirtilmiş, sahîh ile hasen arasındaki tek farkın, hasen hadîsteki zabtın sahîh hadîse nispetle daha düşük oranda tahakkuk etmiş olmasının altı çizilmiştir. Hadîs usûlüne dair yazılmış birçok eserde hasen hadîsin tanımında zabtın noksan oluşuna işaret edilmesine rağmen sahîh hadîs için istenilen diğer şartların eksiklik seviyesine değinilmemiştir. Bu makalede sahîh hadîsin tanımında yer alan zabt şartı dışındaki diğer şartların hasen hadîsin tanımında temel kıstas olduğu olup olmadığı ele alınacaktır.