Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2024)

Din Görevlilerinin İtikâdî Mezheplerin Temel Görüşleri İle İlgili Bilgi Düzeylerinin Farklı Değişkenler Bakımından Değerlendirilmesi

  • Muhammed Emin Altın,
  • Mehmet Kubat

DOI
https://doi.org/10.58568/firatilahiyat.1442948
Journal volume & issue
Vol. 29, no. 1
pp. 179 – 199

Abstract

Read online

Din konusu insanlıkla yaşıt olan bir olgu olarak insanın var olduğu her yerde öyle veya böyle varlığını sürdürmüştür. Dinin temelinde özünde ulûhiyet, ahiret inancı ve nübüvvet inancının oluşturduğu iman esasları yer alır. Dinler Tarihine bakıldığında neredeyse bütün dinlerde dinin ortaya ilk çıktığı dönemde dini hayatın sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için herhangi bir kuruma ihtiyaç duyulmamışken daha sonraki dönemlerde dini dışardan gelen hücumlara karşı korumak, oluşan yeni taleplere cevap vermek, toplum hayatında üstlendiği önemli görevler olan “sosyalleştirme”, “adalet dağıtma” ve “dini ayinleri yönetme” gibi hususları düzenli ve kurallı bir biçimde yerine getirebilmek, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları dini yolla çözümlenme ihtiyacını gidermek, müntesiplerinin artması ve geniş coğrafyalara yayılarak farklı kültürlerle karşılaşması gibi sebeplerle kurumsal örgütlenme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bütün dinler söz konusu bu ihtiyaçları gidermek üzere bazı kurumlar ihdas etmişlerdir. Günümüz Türkiye’sinde de Müslüman toplumun dinî gereksinimlerine cevap vermek ve din hizmetlerinde herhangi bir kurumsal boşluğa mahal vermeden devamlılığı sağlamak amacıyla 429 Sayılı Kanun’la, Başvekâlet bütçesi dâhilinde ve Başvekâlete bağlı Diyanet İşleri Reisliği, bugünkü adıyla Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı, yasalarda belirtilen hedefler doğrultusunda üzerine aldığı İslâm dininin üç temel bileşeni olan ibadet, ahlak ve inanç esasları ile ilgili vazifeleri icra etme görevini kurulduğu günden bugüne kadar aksatmadan yerine getirmektedir. İslam düşünce tarihinde mezhepler fıkhi-ameli ve itikâdî-siyasi olmak üzere iki kategoride değerlendirilmektedir. İlk olarak itikâdî yönü ön plana çıkan mezhepler teşekkül etmiştir. Fıkhî mezhepler olarak isimlendirilen ve ibadetlerin kural ve kaidelerinden, ibadetlerin nasıl yapılacağından bahseden Hanefi, Maliki, Şafi ve Hanbeli ve gibi mezheplerin teşekkül etmeye başlaması ise, hicri ikinci asır ve daha ileriki dönemlere denk gelmektedir. Her yaştan her tabakadan insana din hizmeti sunan din hizmetleri sınıfında görev yapan din görevlilerinin amelî/fıkhî mezhepler hakkındaki bilgileri yanında itikâdî konulardaki bilgi düzeylerinin makul bir düzeyde olması son derece önem arz etmektedir. Din görevlileri Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak başta camiler ve Kur’an kursları olmak üzere çok farklı alanlarda çok boyutlu din hizmeti sunmaktadırlar. Türkiye toplumunda halkın büyük bir kesimi dini konularla ilgili en önemli bilgilenme kaynağı ya mahalle camisindeki imam hatip veya müezzin kayyım ya da Kur’an kursundaki Kur’an kursu öğreticisi ya da alo 190 gibi farklı kanallarla ulaştığı vaizler olmaktadır. Aldıkları bu bilgiler doğrultusunda din algıları şekillenmekte ve dini hayatlarını sürdürmektedirler. Bu çalışmada geniş halk kitlelerinin dini hayatlarının şekillenmesinde çok önemli etkileri olan din görevlilerinin itikâdî mezheplerin temel görüşleri ile bilgi düzeylerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2020 Eylül ayı ile 2021 Şubat ayları arasında Malatya il müftülüğüne bağlı olarak çalışan din hizmetleri sınıfında görev yapan din görevlileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunu ise Malatya il müftülüğüne bağlı olarak vaiz, Kur’an kursu öğreticisi, imam hatip ve müezzin kayyım kadrolarında görev yapan 401 din görevlisi oluşturmaktadır. Araştırmada yöntem her görevlinin eşit şansa sahip olduğu basit seçkisiz örneklem kullanılmıştır. Basit seçkisiz örneklemde temel amaç; evrende yer alan her bir bireyin eşit bir şansa sahip olarak örneklem grubuna dâhil edilerek daha objektif veriler elde edilmesidir. Araştırmada veriler araştırmacı tarafından gerekli bütün aşamalara dikkat edilerek hazırlanmış iki bölümden oluşan anket formu ile elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde ise hem içerik analizi hem de betimsel analizden yararlanılmıştır. Veriler pandemi şartlarında oluşan mücbir şartlardan dolayı Google form üzerinden katılımcılara anket linki gönderilmek suretiyle toplanmıştır. Anketin uygulanması için ilgili kuruldan etik raporu alınmıştır. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan resmi izinler alınmıştır. Toplanan veriler spss programına aktarılmış ve çeşitli testlere tabi tutularak yorumlanmış ve tablolar yoluyla da görsel olarak sunulmuştur. Çalışma sonucunda ise elde edilen bulgular benzer ve karşıt çalışmalarla karşılaştırılarak yorumlanmış ve sonunda hem araştırmacılar hem de uygulayıcılar için bazı önerilere yer verilmiştir. Araştırma sonunda araştırmaya katılan din görevlilerinin itikâdî mezheplerin temel görüşlerine ilişkin bilgi düzeylerinin, bazı mezhepler için kabul edilebilir düzeyde olsa bile, genel olarak beklenen düzeyde olmadığı, yeterli kitabi bilgiye sahip olmadıkları anlaşılmıştır