Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Jun 2021)

Mâlik b. Huveyris (öl. 74/693-4) ve Rivayetleri

  • Rıdvan Yarba

DOI
https://doi.org/10.52637/kiid.902944
Journal volume & issue
Vol. 4, no. 1
pp. 82 – 103

Abstract

Read online

Kur’ân ve sünnetin, dinin iki temel kaynağı olduğu bilinmektedir. Bunlardan sünnetin gerek fiilî gerekse sözlü olarak günümüze ulaşmasını sağlayan en önemli nesil hiç şüphesiz sahâbe nesli olmuştur. Başka bir deyişle sünnetin sözlü ve yazılı ifadesi olarak da ifade edilebilecek hadisler, ilk olarak sahâbe nesli tarafından nakledilmiş olmaktadır. Bu nedenle tarihi süreç içerisinde özellikle hadis âlimleri, hadislerin naklini sağlayan bu nesli tanıtıcı çalışmalar yapmıştır. Ne var ki bu çalışmalarda kendisine yer verilen her bir sahâbîye ilişkin bilginin aynı miktarda olduğunu söylemek mümkün değildir. Birtakım sebeplerden ötürü bazıları hakkında çokça malumat bulunurken bazıları hakkında çok az bilgiye rastlanmaktadır. Benzer şekilde bazı ne-denlerden dolayı her sahâbînin rivayet ettiği hadis miktarı da aynı olmamıştır. Bazıları çok sayıda hadis rivayet etmişken geriye kalanlar ise ancak az sayıda hadis rivayet etmiştir. Bu çalışma, kendisiyle ilgili nispeten az bilgi bulunan Mâlik b. Huveyris’in hayatı, rivayetleri ve bunlardan namazla ilgili olanların dört mezhebin bazı görüşlerine etkisi hakkındadır. Bu bağlamda çalışmanın birbiriyle ilişkili üç temel hedefi bulunmaktadır. Bunlardan biri, Mâlik b. Huveyris’le ilgili dağınık halde bulunan bilgileri derleyip toplamaktır. İkincisi, hadis kaynaklarındaki rivayetlerini ortaya koymak ve onlarla ilgili değerlendirme yapmaktır. Üçüncüsü de ilgili kaynaklarda tespit edilen namaza ilişkin hadislerinin dört mezhebin görüşlerine etkisini tespit etmektir. Böylece bu sahâbînin hayatı hakkındaki bilgileri derleyip toplamaya, Rasûlullah’la (s.a.v.) olan birliktelik miktar ve vaktinin onun rivayet sayısına, hakkındaki bilginin miktarına ve ona ait rivayetlerin anlaşılmasına etkisi ortaya konulmaya gayret edilmiştir. Bu hedefler doğrultusunda öncelikle başta sahâbe bilgisine has kılınanlar olmak üzere ricalle ilgili kaynaklara başvurulmuştur. Bunun yanı sıra hadis kaynaklarına da müracaat edilmiştir. Zira hadis kaynaklarındaki rivayetler de onun hakkında bilgi içermektedir. Bu kaynaklardaki Mâlik b. Huveyris’e dair bilgilerden hareketle onun tam ismi, babasının kim olduğu, nesebi, kabilesi, Rasûlullah’a (s.a.v.) geliş vakti, kimlerle birlikte geldiği, onun (s.a.v.) yanındaki ikamet süresi, talebeleri ve vefatı konuları işlenmiştir. Böylece bu sahâbî hakkında okuyucunun istifade edebileceği bir biyografi meydana getirilmiştir. Daha sonra, çok sayıda rivayeti olmadığı anlaşılan Mâlik b. Huveyris’in kaç rivayetinin bulunduğu, bu rivayetlerin hangi konularla ilgili olduğu ve Rasûlullah'la (s.a.v.) birliktelik miktar ve vaktinin rivayetlerinin sayısına etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Muhtevaları ve bulundukları kaynaklar itibariyle ortak özelliklere sahip oldukları gözlemlenen bu rivayetler, Kütüb-i Tisʿa’da olanlar ve diğer hadis kaynaklarında olanlar şeklinde iki gruba ayrılmıştır. Bunların Kütüb-i Tisʿa’da bulunup namaz dışındaki konularla ilgili olanları hakkında sıhhat değerlendirmesi yapılmıştır. Bir bütün olarak sıhhat problemi taşımadıkları tespit edilen namazla ilgili rivayetler de muhtevalarına göre tasnif edilerek tekrarsız sayıları tespit edilmiştir. Son olarak da diğer rivayetlerinin aksine namazla ilgili rivayetleri, iki amaç doğrultusunda ayrıca ele alınmıştır. Namazla ilgili bu rivayetlerin, dört fıkıh mezhebi tarafından hangi hükümlerde kullanıldığı irdelenmiştir. Bu bağlamda mezheplerin ortaya koyduğu hükümlerde hangi rivayetleri asıl delil olarak sunduğu, hangilerini başka sahâbîlerden gelen rivayetlere destekleyici mahiyette kullandıkları vurgulanmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu sahâbînin Rasûlullah’la (s.a.v.) olan birliktelik vakit ve miktarının, rivayetlerinin anlaşılmasına etkisinin olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Netice itibariyle sahâbe hakkındaki bilgilerin derlenip toplanmasının ve Rasûlullah'la (s.a.v.) geçirdikleri vakit ve miktarın bilinmesinin, naklettikleri hadislerin doğru anlaşılmasına katkıda bulunabileceği kanaati hasıl olmuştur. Bu anlamda dinin ikinci kaynağı konumundaki sünnetin günümüze ulaşmasını sağlayan sahâbîlerle ilgili çalışmaların Hadis İlmi’ne katkı sağlayacağını söylemek mümkündür.

Keywords