ULUM (Aug 2020)

Abdurrahim Karahisârî’nin Tasavvufî Görüşleri ve Münyetü’l-Ebrâr ve Gunyetü’l-Ahyâr İsimli Eseri (Metin ve İnceleme)

  • Abdullah Taha Orhan

Journal volume & issue
Vol. 3, no. 1
pp. 151 – 156

Abstract

Read online

15. yüzyıl ve özellikle de bu yüzyılın ikinci yarısına denk gelen, İstanbul’un fethinden sonraki süreç Osmanlı Devleti’nin hem siyâsî ve bürokratik açıdan hem de ilmî ve kültürel açıdan teşkilâtlanmasında en kritik adımların atıldığı dönemdir. Bu süreçte öncelikle II. Murad döneminde ivme kazanan tercüme ve te’lîf hareketleriyle Türkçenin bir ilim ve kültür dili olmasına zemin hazırlanmıştır. Bu yüzyılda Anadolu topraklarında teşekkül eden ilk yerel tarîkat olan Bayramiyye de mensuplarının ürettiği eserlerle bu entelektüel hareketin önemli ocaklarından biri olmuştur. Hacı Bayram-ı Velî’nin (ö. 833/1429–30) mürîdlerinin yaptığı Lema‘ât ve Gülşen-i Râz gibi tasavvuf yazınının temel bazı eserlerinin çevirisiyle başlayan bu kültürel üretim süreci Yazıcıoğlu Mehmed (ö. 855/1451) ve Ahmed Bîcân (ö. 870/1466’dan sonra) kardeşlerin te’lîf ve tercümeleriyle devam etmiştir. Bizzât Akşemseddîn’in de kendi risâleleriyle katıldığı sürece, onun önde gelen halîfeleri olan Ibrahim Tennûrî (ö. 887/1482) ve Abdurrahim Karahisârî (ö. 888-900/1483-94 arası) de kendi eserleriyle destek vermişlerdir.Bu çalışma [Abdurrahim Karahisârî’nin Tasavvufî Görüşleri ve Münyetü’l-Ebrâr ve Gunyetü’l-Ahyâr İsimli Eseri (Metin ve İnceleme), Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Tasavvuf Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye, 2019], böyle bir zaman bağlamında yaşayan ve eser veren Abdurrahim Karahisârî’nin tasavvufî görüşlerini konu edinmektedir. Çalışmanın temel amacı Karahisârî’nin, eserlerinden, özellikle de müstakil olarak tasavvufî bir mevzûya odaklanan tek eseri olan Münyetü’l-ebrâr ve gunyetü’l-ahyâr’dan hareketle tasavvufî görüşlerini gün yüzüne çıkarmaktır. Karahisârî’nin günümüze ulaşan dört eseri olsa da hayâtı hakkındaki biyografik ve çevresi hakkında bilgi veren prosopografik kayıtlar oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla, çalışmanın gâyesine ulaşabilmesi adına ilk yapılması gereken Karahisârî’nin biyografisini ve muhitini ortaya çıkarmaktır.

Keywords