Trabzon İlahiyat Dergisi (Jun 2022)

Önemli İki Hemziyye Şerhi: Hayru’l-Kırâ ve el-Minehu’l-Mekkiyye Mukayesesi

  • Zahir Aslan

DOI
https://doi.org/10.33718/tid.895390
Journal volume & issue
Vol. 9, no. 1
pp. 309 – 329

Abstract

Read online

Klasik dönemde yazılan eserlerin anlaşılmasında şerhlerin önemli bir işlevi vardır. Şiir şerhlerinde de tek bir beyit altında dil alanının yanı sıra birçok temel alanla ilgili bilgiler verilmektedir. Bu özellikleriyle şiir şerhleri dikkate değerdir. Muhammed b. Saîd el-Bûsîrî’nin (ö. 695/1296 [?]) el-Kasîdetü’l-hemziyye’si hakkında birçok eser kaleme alınmıştır. Kasidenin nüshasını tedarik edebildiğimiz en eski şerhi Muhammed el-Cevcerî’nin (ö. 889/1484) Hayru’l-kırâ fî şerhi Ümmi’l-kurâ adlı eseridir. Sonraki süreçte bu esere altmıştan fazla yerde atıf yaparak eleştiri, alıntı ve değerlendirmelerde bulunan İbn Hacer el-Heytemî’ye (ö. 974/1567) ait el-Minehu’l-Mekkiyye fî şerhi’l-Hemziyye ise bu alandaki literatürü önemli derecede etkilemiştir. İbn Hacer bu eserinde Hayru’l-kırâ’yı temel kaynaklardan birisi olarak kullanmıştır. Her iki eserin muhteva, yöntem ve üslup açısından mukayeseli olarak inceleneceği bu araştırmada, Hayru’l-kırâ kasideyi konularına ayırarak şerh etmesi, girişte yaptığı arûz ve kâfiye açıklamaları ve lügat tahlilleri bakımından önemli görülmüştür. Buna göre Cevcerî’nin eserinin muhtasar tarzda kaleme alınan fakat eğitici-öğretici şerhler kapsamında olduğu söylenebilir. Buna mukabil İbn Hacer’in şerhinde detaylı ıstılah açıklamalarının, bol miktarda kaynak/müellif ismi vererek yaptığı tahlillerin ve takip ettiği araştırmacı-analizci metodun ön planda olduğu anlaşılmıştır. İbn Hacer’in eseri bu açıdan ansiklopedik tarzda yazılan şerhler kategorisinde kabul edilebilir. Aralarındaki ilişki ve özellikleri itibariyle el-Minehu’l-Mekkiyye’nin Hayru’l-kırâ’nın mütemmim bir cüzü olduğu sonucuna varılmıştır.

Keywords